CEHENNEM VE ATEŞ FARKLI MIDIR? \ HACI OSMAN KARAÖZ

Yayınlandı: 08 Şubat 2022 / İktibaslar

Bu ikili aynı bilinir. Fakat bu Kur’an’a göre çok yakın ilişkili olmasına rağmen farklıdır. Bunları şöyle anlatmaya çalışacağım Cehennem Arapçadır, Arapçayı en azından yüzünden okuyabilenler Cehennem yazısını okurlar Ateş ise genelde “Nar” olarak geçer Ateş azabı en azılı suçlular için kullanılır.

1-Buruç 10 ayet İnanan insanlara işkence yapanlara Cehennem azabı vardır Aynı zamanda ateş (harlı ateş, yangın) azabı vardır. Bu ikisi aynı olsa ayrı ayrı niye geçsin Zaten o zaman ayet şu şekilde olurdu Cehennem azabı vardır ve Cehennem azabı vardır ya da ateş azabı vardır ve ateş azabı vardır.

2-Leyl 14-16 ve Beyyine 6 ayette Ateşe (Cehennem demiyor ateş diyor) En azgın kişilerden başkasının girmeyeceği var Leyl suresinde en azgın kişiler dediği eşka kelimesi Ala 9-12 ayetlerde zikirden Kur’an’dan yüz çevirenler için kullanılmış ve sonları ateş demiştir. Yani her günah için kesinlikle değil Kur’an cezalardan bahsettiği gibi bu cezaları kimin çekeceğini de söyler açıktır. Enfal 14 Ali İmran 131 ve 181 Bakara 24 insan 4 gibi pek çok ayette özetle Ateşin kâfirler için hazırlandığı kâfirlerin cezasının ateş olacağı var yani en azılı suçlular için ateş.

Leyl 14-16’da ateşe eşka olandan başka kimse girmez denilirken İsra 62-63’e baktığımızda Şeytana her uyan herkesin Cehenneme gireceği var Aslında bu kadarı da yeterli ama araştırmaya devam Meryem 68 İçinizden Cehennemin çevresine uğramayacak kimse yoktur (Ateşin değil) Bu Rabbinin kesin hükmüdür.

Burada tüm insanlıktan bahsediyor mümin kâfir demiyor suçlu suçsuz demiyor. Buna benzer başka bir ayete rastlayamadım. Olsa şunlar şunlar hariç diye bir ayet başka bir ayeti açıklardı. Bu ayette Arapça çevresi etrafı anlamına gelen “havle” kelimesi yine birçok diğer ayette çevresi veya etrafı anlamında kullanılmıştır. Furkan 66 İbrahim 29, Nisa 115 Ali İmran 162 ve bazı ayetlerde Cehennemin kötü bir uğrak yeri olduğu var İsra 8’de ise hapis yeri olduğunu bildirir. Lütfen Cehennem yazan kelimelere Cehennem ateş yazan kelimelere ateş diye düşünmeye devam edelim Meallere güvenmeyin aynı zannedip geleneğin etkisiyle cehennemi ateş ateşi cehennem diye çeviren birçok mealci var. Allah ne söylediğini çok iyi biliyor.

Cehennemi başka şekillerde tanıtmıştır Rabbimiz vakıa 43-44’de inkârcıların amel defteri sonrası ilk durağı olarak Cehennemi tanıtırken vakıa 43-44’de kapkara bir duman ve gölgededirler der. Bakın zaten Rabbimiz orayı kötü bir mekân olarak tanıttı. Ayrıca ateş demiyor ve ateşin gölgesi olmaz araştırabilirsiniz. Benzer ayet için Nebe 24 var serinlik yok der. Ateşte olsa zaten böyle bir şeyi kimse beklemez Cehennemi tanıtıyor ateşi değil. Ayrıca alevli ateşin dehşetini birçok yerde anlatmış dehşeti bir yana orası çok aydınlık olur.

Bakara 24 ve Tahrim 6’da yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının demiştir Cehennemden değil Bakara 80 ve Ali İmran 24’de ehli kitap ateş bize sayılı günler dokunur demiş ve bu şiddetle eleştirilmiştir. Burada anlatmak istediğim ateş bize sayılı günler dokunur (Cehennem değil) Ateş ve cehennemden kurtuluşu ayrı bölümde işleyeceğiz Mümin 7 ayette Melekler iman edenler için Ateş azabından koru diye dua ederler Müddesir 31’de Ateşin bekçileri diye geçer hâlbuki Cehennem bekçisi geçseydi bizim anlamamız kavramamız daha kolaydı Ateş Demek ki ayrı bir bölüm ve özel bekçileri var. Tevbe 68 cin 23 ve Beyyine 6 ayetlerde Fatır 36’da Cehennem ateşi demiştir. Hâlbuki birçok ayette sadece ateş demiştir. Bazı ayetlerde cehennem demiştir. Ama bunlarda Cehennem ateşi yani hem cehennem hem de Cehennemin ateşli olan bölümü var. Ayrıca bu 4 ayet en azılı günahkârlar olan münafık müşrik ve inkârcılarla birlikte geçmektedir.

Şimdi şöyle düşünelim Cehennem ve ateş azabı aynı ise ayetler şöyle olurdu. Onlara Cehennem cehennemi vardır yada onlara Ateş ateşi vardır. Bu beşerin bile kullanmayacağı bir üsluptur. Kur’an boşa hiçbir örnek vermez. Diyebilirsiniz ki ateşin dehşetini anlatmak için. Öyleyse onun bizim bildiğimiz manada daha dehşetlisi örnek verilir verilmiştir de. Nitekim ateşin dehşetini anlatmak için. Ateş köpürtülmüştür, öfkesinden çatlayacak gibidir gibi örnekler verilmiştir. Ateş azabı bile tabaka tabakadır. Nitekim Nisa 145’de münafıkların ateşin en alt tabakasında olacağını söyler Araf 38’de din konusunda aldatılanlar aldatanlar için ateş azabının artırılmasını ister (cehennem demiyor) Meryem 69’da Allah’a en çok isyan edenleri ayıracağız diyor, yani azapta derece derece.

İbrahim 29-30’a bakarsak kişilerin önce Cehenneme sonra ateşe gireceği anlatılır. Aynı kişiler Sad 56-64 arası bakarsak yine azgın grubun önce Cehenneme sonra ise Ateşe gireceğini anlatır. 61 ayete dikkat. Rabbim onların ATEŞTEKİ azabını artır yani Cehennemde de azap var ama fiziki değil onlar kendilerini aldatanların en ağır ceza yani ateş azabının katlanmasını istiyorlar Bakın 2 ayrı azap Cehennem ve ateş önce Ateşe giriyor (kafirler için hem cehennem hem de ateş azabı vardı ya) hem de daha ilerde ateşe girecek bakın o anda kişi cehennemde Azap denilince cehennemi ve çevresini de hafife almamak gerekiyor nitekim oranın sıkıntılı berbat bir yer olduğunu bildiren ayetler var. Kitabı sağından verilecek bile olsa cennete gidene kadar bir sürü süreçten geçecek onun tedirginliği pişmanlık vs. Zaten bu geçici bir durumdur Yani diriliş gününden o azabın bitene kadar olan süredir. Ondan sonra ise Cennet olması gerekir ama o günahlar için o süre belki 1000 yıl bile olabilir çünkü Rabbimiz anlatmış ama süre vermemiştir.

Özellikle çokça örneğini verdiğim ateş azabını gerektiren günahlarda muhataplara çok sert ifade kullanırken daha hafif günahlarda çok daha yumuşak ifade kullanır. Mesela Maide 90’da kumar içki vs. den kaçının der 91 ayetin bitiminde ise Artık vazgeçtiniz değil mi diye nasihat verici bir üslup kullanır. bunun örnekleri Kur’an’da çokça var. Hala geleneğin etkisiyle Cehennemle ateşin aynı şey olduğunu düşünüyorsanız Buruç suresinin ilk 10 ayetini tekrar okuyun Cehennem azabı vardır ve ateş azabı vardır der arada Türkçe ve anlamına gelen vav vardır aynı cümle içinde kullanılmıştır. Ayrıca Düşününki müminlere işkence ediyorlar ki ancak o zaman Cehennemi ve ateşi hak ediyor. Üstelik aynı ayetin içinde Rabbimiz Tevbe edenleri muaf tutuyor. Yani özellikle ateş azabını Rabbimiz kolay kolay kimseyi yakmak istemiyor Kur’an’da cehennem azabı vardır ve ateş azabı vardır diye aynı ayette geçen başka bir ayet yoktur. Hatta Azap kelimesi bile 2 kere geçmiştir. Yani Cehennem ve ateş azabı dememiş Cehennem azabı ve Ateş azabı şeklinde 2 kere geçmiştir. Rabbimiz özellikle bizim anlamamız için bu ayeti seçmiş olmalıdır

Cehennem ve ateşin farkını şunlardan da anlayabiliriz. Bir kişi kâfir ve ebedi ateşte yanacak bu zaten en büyük ceza normalde öyle düşünülebilir. Fakat özellikle Buruç 10 ayetten biliyoruz ki ikisin birden çekecek Furkan 11-14 mülk 6-11 gibi bazı ayetlerde Ateşe girmeden ateş köpürtülmüştür, yaklaştırılmıştır gibi oranın dehşetini anlatır. Yani o Cehennem azabıdır çünkü henüz ateşe girmedi. Karia suresi de pişmanlık ateşini anlatır

ATEŞ AZABINI GEREKTİREN GÜNAHLARDAN BAZILARI

Yukarıda da belirttik ateş azabı en ağır olanadır. Rabbimiz rahmeti gereği affedebilir, bildirdiğinden daha az azap yapabilir ama bildirdiğinden daha çok daha kötü yapmaz Nitekim o merhametlilerin en merhametlisidir (Yusuf 92) Eğer iman eder ve şükrederseniz Allah niye size azap etsin (Nisa 147) Kur’an cezalardan bahsettiği gibi bu cezaları kimin çekeceğini de söyler açıktır. Me’ârîc 2 Ali İmran 131 ve 181 Bakara 24 insan 4, gibi pek çok ayette özetle Ateşin kâfirler için hazırlandığı kâfirlerin cezasının ateş olacağı var yani en azılı suçlular için ateş hükmü vardır

Secde 20 Fasıkların barınağı ateştir Fatır 36, Rad 35 inkârcılara ateş mümin 46-47 inkârcılara ateş Nisa  10 Yetim ve zavallı hakkı yiyenlere ateş Nur 19 namuslu kadınlara iftira eden edepsizliğin yayılmasını arzu edenlere ELİM AZAP Tevbe 34-35 mal biriktirenlere biriktirdikleri sırtında dağlanacaktır diyor bu daha çok din adamlarının haksız kazançlarından bahsediyor ayetin öncesi ve sonrası Nisa  29-30 zulmederek aşırıya giderek kul hakkı yiyenlere ateş(Nisa  93 te adam öldürenlere ebedi/sürekli cehennem azabı der Allah’ın laneti var büyük bir azap var der ama Ateş demez ama bu zulüm ve düşmanlıkla işlenirse ateşdir der) Haşr 3 Zulümle sürgüne gönderen evini barkını elinden alanlara ateş Casiye 35 ayetleri alaya alanlara ateş Nahl 62 Allah’a çocuk isnadında bulunan müşriklere ateş Enam 128 Cinlerle işbirliği yapanlara ateş.

Zümer 15-16 müşriklere ateş Yine yeri gelmişken değinmek gerekir müşrikler geçmişte yaşamış ufak bir kavim değildir. Din adına Kur’an’dan başka her şey şirke kapı açar bu uzun bir makale konusudur. Kur’an’da ateş anlamına gelen ‘nar’ dan ayrı birkaç ateş çeşidi daha vardır.

Me’ârîc 15-18 Haktan yüz çevirenlere mal yığanlara Leza ateşi çağırır diyor. Yani direk ateş demiyor da ateşe davetiye çıkartıyor. Burada şunu belirtmek gerekir ki Kur’an dinde tek kaynaktır bu çok uzun bir konu olduğu için ayrı bir makale konusu ama kısaca değinmek gerekirse Hak Yalnızca Rabbinden gelendir, Kur’an’ın yeterli olduğu (Ankebut 51) eksiksiz olduğu(enam) 38 her şey için bir açıklama olduğu (Nahl 89) Dinin Kur’an’la tamamlandığı (maide 3 enam 114-115) Hükmün yalnız Allah’ın olduğu (Yusuf 40 Bakara 207 ve birçok ayet) bir durumda Kur’an’dan başka kaynak arayan herkes bu ayetin muhatabıdır diye düşünüyorum.

Tekasür 6 ayet Ateşin cahim sıfatını anlatır çokluk arayışı ve mal hırsının bizi oyaladığını cahim’i göreceğimizi söyler.

Müzzemil 11 Ayetleri yalanlayan zengin şımarık zenginlere cahim.

Saffat 68 Kur’an’ı değil de atalar dinini sürdürenlere cahim ateşi.

Kur’an’da cahim geçen tüm ayetler açık Kur’an kaynağından kontrol edilmiş (2/119 9/113 22/51 26/91 37/23,55,64,68,97 vs. birçok ayette) hep inkârcılar azgın suçlular için kullanılmıştır.

İbrahim 45-50 Zulümle evden çıkaranlara cahim ateşi Hz. İbrahim’in yakılmak istenen ateşte cahim olarak geçer yani bildiğimiz ateş Hümeze 4 ayet ve öncesi insanlarla alay edenlere hutame ateşi diyor. Hümeze çer çöp anlamındadır Zümer 21, Vaka 65, Hadid 20’de bu şekilde kullanılmıştır. Yani sen kimsin ki kibirleniyorsun insanlarla alay ediyorsun sen de yaşlanıp ölüp gideceksin malının kendisini sürekli yaşatacağını sanıyor ancak bu gönül yakan bir şey olduğu için buda pişmanlık ateşi olmalı yani fiziki değil çünkü kalp gönül dedikleri kelime diğer bazı ayetlerde de gönül olarak kullanılmıştır. Her tarafı yanan bir adamın sadece fiziki kalbinin anlatılması düşünülemez Alevli ateş anlamına gelen seira ise 4/10,55 17/97 22/4 33/64 gibi pek çok ayette özetle hep inkârcılar vs. gibi azılı suçlular için kullanılmıştır Mülk 5 ayet bu ayette benim anladığım yıldızlardan gelecekten haber almaya çalışan aldığını iddia edenlere ateş falcı Kâhin medyum vs. devamında Rabbimiz bunu kendisine eş koşmak olarak tanımlıyor.

Müddesir 42’de ise Cehennemin Sekar ateşi var bunlar hem salat etmiyor (Salat sadece namaz değil zekât, yardımlaşma destek vs. anlamına gelir) hem ahireti hiçe sayıp ceza gününü inkâr ediyor ayrıca bu genel insanı içten içe yakan bir ateş olabilir çünkü görevlilerle bu insan konuşuyor yani sanki ateşe girmemiş ama girecek olan ama bu bir ders böyle yaparsanız böyle olur.

Haviye ateşi ise Karia suresinde geçer Cehennemin sıfatı olmalı çünkü tartıları hafif gelenlerin pişmanlık ateşi henüz ateşe girmemiş tartı sonrası kitaplar verilecek.

Ayrıca Araf 9 ve Müminun 105 sonrası hafif geleceklerin kâfir ve müşrikler olduğu için buradan anlıyoruz. Gerçek ateş kitabın solu/arkasından verilmesinden sonra.

İbrahim 30 Müşriklere ateş Kur’an bazı ayetlerde müşriklere aynı zamanda kâfir diyor.

Nisa 93 kim birini haksız yere öldürürse ebedi cehennemdir diyor ateş demiyor ama aynı zamanda Allah’ın gazabı vardır diyor Yani Cehennem içinde ateşli bölümlerde olan devasa bir hapishane gibidir Ateş ise onun bölümlerinden bazılarıdır.

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 2. BÖLÜM

Kur’an ehli muvahhidler çok iyi bilir ki biz yalnızca Kur’an’dan sorumluyuz. Onlarca ayette Ateşin kâfirler için hazırlandığı, oraya en azgın kişilerin (kafir, müşrik, münafık) gireceği var.

Kur’an birçok ayette bunlara mücrim der. Mesela Kehf 53 böyledir. Yani basit suçlu değil en azgınlar. İlk bölümde ayet numaralarını yazdığım için şimdi tek tek yazmıyorum. Allah Kur’an’da size nice örnekler verdim der, Ateşi herkes bilir ama Cehennem Ahirette olacak bir şey ve biz ancak Allah’ın bildirdiği kadar Kur’an’dan biliriz.

İbrahim 30’da müşriklere ateş.

Furkan 65-66 İbrahim 29, Nisa 115, Ali İmran 162, Bakara 206, Ali İmran 12,197, Araf 41, Rad 18, Tevbe 73, Mücadele 8 ve Sad 56 ayetlerde cehennemin kötü bir mekân, konaklama yeri ve döşek olduğunu anlatır döşek kelimesi yerine kullanılan kelime Nebe 6, Taha 53 ayette de dünya olduğu yani yaşanılacak mekân olduğunu ortaya çıkartır. Sadece Sad 56’da ateş var ama onların aynı süre 64 ayette ateş ehli olduğu ortaya çıkıyor.

Önce cehennem sonra ateş Nitekim Cehennemde ateş ehli için özel bölümlerde tabi ki ateş vardır bu onun anlatılması içindir Yine İsra 8 ayette Cehennemi hapis olarak tanıtmıştır orada geçen hasira sözcüğü Tevbe 5 ayette hapis şeklinde kullanılmıştır.

Yani imanı düzgün amellerini de kendine göre yaşamaya çalışanların Kur’an’da belirtilen eğer ki ateş suçu işlememişse cezası o kötü mekân olacaktır.

Cehennemin kötü bir uğrak yeri olduğu var. Ama orayı tanıtırken ateş dememiş. Çünkü direk bazıları cennette bazıları da ateşte diye düşünmeyin.

Cehennem Cennete girememiş ve af olmamış bazı günahkârlar için ateşe göre çok daha kolay pişmanlık tedirginlik, korku ve hapis hayatı gibi azaplandırılacaktır. Azap mahrumiyet demektir. Yani Allah’ın Rahmetinden mahrum kalma nitekim onun cennet ve Cehennemden önemli olduğunu bildiren ayet var. Kalem suresi 33 ayet ve öncesi dünyada iken bahçenin afete uğraması bir azap olarak tanıtılmıştır. Yine Yusuf 25’te zindan vs. ceza şekli azap olarak adlandırılmıştır.

Komple oranın mekânın adıdır Ateşli olan yerleri de vardır Rabbimiz kimin ateşe atılacağını tek tek yazmıştır. Çünkü çok çok önemli bir konudur. Cehennem komple ateşle dolu diye bir şey yok. Dedik ya Rabbimiz bir ahiret yeri olarak tanıtır. Mesela Kur’an’da haviye vardır Karia 6-11 ayetlerde sen haviyeyi nerden bileceksin diye hemen onu ateş olarak tanıtır.

Hutame diye geçer hutame 4-9 ayetlerde sen bilir misin hutameyi diyerek hutameyi tanıtır ona kimlerin gireceğini de anlatır Yine Müddesir 27-30’da sekar ateşi bilir misin diye başlayıp onu ve kim girecekse onları tanıtır Yine Leza Me’ârîc 15-18’de geçer ve derileri soyan ateş der ve o şekilde tanıtır. Tekasür 6’da Cahim geçer Saffat 97’de bildiğimiz Hz. İbrahim’in yakılmak istenen ateşi şeklinde geçtiği için onu oradan anlıyoruz. Yine Hz. İbrahim’in yakılmak istenmesi olayında Enbiya 69 ve Ankebut 24’de ise direk ‘Nar’ geçer ve nar ile cahim bildiğimiz ateş olduğu kesinleşir artık.

Cahim ateşi Kur’an’da çok geçer ve özetle azılı suçlular içindir. (kafir müşrik münafık)

Seira ateşi ise yine Kur’an’da azılı suçlular için kullanılır Tutuşturulmuş ya da alevlendirilmiş ateş anlamındadır. Açık Kur’an kaynağından bunun ve bütün ateş çeşitlerini tek tek bakmaya çalıştım Yine Tekvir 12 ayette cahim ateşinin tutuşturulması şeklinde seira geçer İsra 97’de ateşin tutuşturulması şeklinde geçer.

Nar ateş anlamındadır dünyada onu herkes bildiği için ayrıca tanıtmamıştır Hakeza yangını da herkes bildiği için tanıtmamıştır.

İlluyyunu sen nerden bileceksin diye Mutaffiun 18-19’da onun bir kitap olduğunu tanıtır. Tarık 1-4 ayetlerinde Yıldız örneğini verir ve nerden bilirsin diye sonra kendisi açıklar özetle bizim için hayati önem taşıyan Cehennemi de elbette tanıtmıştır.

Peki, Rabbimiz Cehennemi nasıl tanıtmış kötü bir uğrak yeri olarak tanıtmış asla baştan sona ateşle kaplı dememiş daha çok manevi azap sıkıntı tedirginlik pişmanlık Rabbimizin rahmetinden bir süre mahrum kalmak, hapis vs. Mülk 6-7’de inkârcılar için Cehennem azabı var der (birçok yerde ateş azabı da vardır der bu çelişki değil 2 ayrı ceza vardır Buruç 10’daki gibi) İçeri girdiğinde homurtusunu duyar der. Yani bakın direk ateşe atılmıyor. Zaten onlara hem ateş hem de Cehennem azabı çekeceği için Cehennemden bahsediyor ve ateşin homurtusunu işitiyor görmüyor. Onun korkusuyla azap çekiyor yoksa direk ateşe atılsa sesinin ne önemi kaldı gözüyle görüp azap çekiyor her tarafı yanıyor yani ateşi bizzat tadıyor. Yani şöyle örnek vereyim. yan odada ağır sopalarla birilerini dövüyorlar sizde onların inleme seslerini işitiyorsunuz ve çok korkuyorsunuz çünkü birazdan sizi de dövecekler bu işte cehennem azabı. Ateş azabı ise sizde aynı sopalarla dayak yiyorsunuz o zaman o seslerin bir önemi kalmıyor her tarafınız yara bere acı içinde kıvranıyorsunuz işte bu da ateş azabı

Rabbimiz bize nasıl dua edeceğimizi de Kur’an’da bildirmiştir. Bundan çıkarılacak çok iyi dersler var Bakara 201, Ali İmran 16 ve 191’de Türkçe ateş anlamına gelen ‘Nar’ kelimesi ve koru anlamına geçen ‘kına’ kullanılmıştır” yine Arapça ‘kına’ kelimesi ve türevleri diğer bazı ayetlerde koru anlamında kullanılmıştır (Mümin 9, Rad 34, Duhan 56, Tur 18, İnsan 11 gibi) Yani Rabbimiz bizi Ateş azabından koru der. Bu çok önemlidir. Yani en azılı suçlulara en azılı azap ateş azabından Rabbimiz koru diye dua etmemizi istemiştir. Duhan 56 ve Ali İmran 185’te de ateşten kurtulmaktan bahsedilir Cehennem azabından kurtar, diye dua etmemizi isteyen ayetlerde vardır Mesela Furkan 65 ayet orada Ateş değil Cehennem kelimesi geçer ama çok ince bir detay var orada. Ateşten koru diyen ayetlerde ‘kına’ geçerken yani ateşten koru derken bu ayette azabı sav, uzaklaştır, kurtar anlamına gelen ‘Srif’ kullanılmış yani zaten olan çevresinde etrafında olmak zorunda olduğun bir şeyden cehennemden kurtar bizi anlamında. Meryem 71’de Rabbimiz ne diyordu Cehennemin çevresine uğramayacak kimse yoktur. Hemen ardından gelen 72. ayette sakınanları kurtaracağız derken %100 hiç günah işlememiş bir kişi için ne diye bu kelime söylensin o zaten Rabbimin her dediğini yapmış onu ne diye ateşe atsın Merhametlilerin en merhametlisi diye Kur’an’da bildirilen Rabbimiz ne diye suçsuz günahsız birini yaksın buda büyük bir ipucu Sakınanları kurtaracağız derken hemen Cennete alacağız demiyor. Teraziler kurulacak kitabın sağından verilmesini bekleyecek ama benim anladığım bu bekleme yeri cehennemin çevresinden Allah’ın huzurunda güvenli bir yer olsa gerek. (Meryem 85 ayet)

Allah azılı suçlulara kâfir mücrim gibi zalim Şaki azgın facir (aşırı günaha batmış sapkın) gibi isimler kullanır bir de Arapça HATA sözcüğü vardır ki bu hem küçük hem büyük günahlar için kullanılır mesela HAKKA 37’de ateş ehlinin yiyeceğini yiyenler için kullanılmıştır. Daha basit suçlara günah anlamına gelen ismun gibi sıfatlar vermiştir. İnkarcılara karşı yukarıda çokça örneğini verdiğimiz ve aşağıda çokça örneğini vereceğimiz şekilde ayetlerde çok sert ifadeler kullanırken (müşrikler pisliktir, Cehennem odunusunuz vs) daha basit günahlara daha ılımlı ifadeler kullanmıştır.

Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse Bakara 181 vasiyetle ilgili günah, 219’da içki ve kumar günahı, 283 şahitlik, Nisa  20 mehir günahı, 112 ve Nur 11 iftira günahı, Maide 2 hac sırasındaki işlenen günahlar, Maide 3 domuz eti vs. haram kıldım der zorda kalırsanız onu bile yiyin der (yani burada hangisi günah hangisi değilden ziyade Rabbimizin ılımlı yönünü anlatıyorum) Maide 106’da şahitlik ile ilgili günah Ahzap 58 eziyet edenlere günah Hucurat 12 günahı bunun gibi birçok yerde daha ılımlı ifadeler kullanıp sadece bu suçlar için af olunmazsa bile illa ateşe atılmaz onu anlatmaya çalışıyorum Mesela Maide 90’da içki ve kumarı anlatırken 91’de artık vazgeçtiniz değil mi diye son derece nasihat edici bir tutumu vardır. Ali İmran 162 Sad 28 Casiye 21 gibi ayetlerde özetle iyilerle kötülerin bir olmayacağı var Zaten şöyle düşünün buralarda iyiler hep mi iyiler hiç mi günah işlememişler hayır herkesin günahı vardır. Bunlar büyük günahlardan özellikle şirkten kaçınmış kimseler Buruç 10 ayeti tekrar hatırlarsak böyle iyi insanları kolay kolay yakmak istemiyor.

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 3. BÖLÜM

Zümer 35 ve bazı ayetlerde takvalı kimseleri Rabbimiz kötülüklerini örtüp (yani siliyor kötü iş yapmamış hep iyi iş yapmış gibi) en iyi amelleriyle mükâfatlandıracağı var.

Süleymaniye vakfı Nisa 116’yı şu şekilde tefsir etmiştir

Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun altında olanı, şirkten uzak kalmayı tercih eden kişi için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa derin bir sapıklığa düşmüş olur.

Buraya kadar anladıklarım iki azap türünden. 1-Dualar ateş azabı üzerine koruma, korunma ile ilgili, 2-Düzgün inanç ve şirke düşmekle ilgili Cezalar için hem yapmayın der hem de aynı veya başka bağımsız ayetlerde yaparsanız cezası ateştir der. Genelde ateş azabı gerektirme ile ilgili onlarca ayet kâfirleri (Kur’an’a göre kâfirleri) hedef alır.

Direk ateş azabı demeyen günahlar içinde yapmayın etmeyin diye de ayet vardır. Ama yaparsanız şu ceza ile karşılaşırsınız ayeti yoktur. Tabi ki o kişi Allah’ın Rahmetinden günahı oranında mahrum kalır. Günahın büyüklüğüne göre vardır. Zina, içki kumar adam öldürme vs. için vardır. İçki ve kumara direk haram bile demez günahtır der. Bazısı için ceza söylemez (Namaz, oruç) ama tabi ki rahmetten mahrum kalma vardır. Ateş azabı çekecekler için birde iğrenç yiyecekler, kamçılar vs. vardır bunlar günahkârlar için geçmez, Ateş halkı vardır Cehennem halkı geçmez.

Düzgün inançla ilgili inkârcılara çok sert ifadelere karşı diğerlerine oldukça yumuşak ifadeler vs. Mahşerde Tartı terazi ve kitap ise terazisi hafif geleceklerin ve kitabı solundan alacakların hepsi kâfir müşrik vs. ile ilgili ayrıca terazi ve sınıfta kalmış olan kimselerin önce Cehenneme sevki ardından ateşe sevki varken diğer geçer not almış sağından verilene günahkâr müminler ne yapacak onlar için CEHENNEME SEVK de yok öyle bir ayete rastlayamadım öyleyse Meryem 85’deki gibi Allah’ın huzurunda başka güvenli bir yerde toplanacaklar. Zaten kitabı sağdan alanlar bile hesap vermeye devam edecekler (İnşikak 8) ama o çok kolay olacak Araf suresi 46 cennete girmeyi bekleyenlerin durumu anlatılır süre verilmez belki de 1000 yıl geriye Kur’an’da tek bir ayette geçen Cehennem azabını sav Furkan 65 ayeti var o da insanların sorgu aşamasındaki tedirginliği var zaten ayetin öncesi Rabbimizin övdüğü müminlerle ilgili yani Ateşe girmeyelim Ateşten önceki Cehennemin içini de, ateşin kendisini de, insanların yanışını da görmeyelim anlamında bu duayı da Rabbimiz etmemizi istiyor Rabbimiz öyle büyük ve merhametli ki o tedirginliği de Cennet ehline yaşatmak istemiyor. Ayrıca Ayet şu manaya da gelebilir. Cehennem korkusunu biz henüz dünyada iken de yaşamaya başladık. Yani şimdiye kadar bu korkuyu yaşadık o yüzden srif” savmak kurtarmak kelimesi kullanılmış olmalı yani savmak, kurtarmak, öncesi olan bir şey. Halbuki ateş azabından koru derken hiç olmamış bir şeyi korumak anlamında olmalı.

Misal devlet büyükleri korumaları vardır. İşi baştan sıkı tutarlar ki onlara bir zarar germesin. O azap gelmeden tedbiri al anlamında Yine gözle görülen bela ve sıkıntılar ile hak ettiğimiz için ya da imtihan için veren Allah olduğu gibi görmediğimiz ama içimizi daraltıp sıkıntıya sokan duygu ve düşünceleri de veren Allah’tır. Yani Cehennem azabı da maddi bir sıkıntıdan ziyade manevi içimizin daralıp korku pişmanlık vs. yaşamamız şeklinde olmalı zira Maddi olarak Cehennemde şu yapılacak diye bir ayet göremedim. Ateş azabı çekecekler için yukarıdaki gözle görülen sıkıntılarda var ama korunanlar için sadece manevi sıkıntı olmalı. İşin daha doğrusu Ateş azabı çekecekler için önce cehennem ardından ateş ama korunanlar için cana kıyma hariç Cehenneme sevk diye de bir ayet göremedim. Onları ya Rabbimiz bağışlayacak ya da günahımız kadar sorgu yerinde manevi azap görüp layık görülürsek Cennete gideceğiz.

Ankebut 54-55’de Azabın gelmesini isteyenlere Rabbimiz Cehennemin onları kuşattığını söylemiş hali hazırda Cehennem olmadığına göre bunun bir korku, tedirginlik yani psikolojik bir azap olduğu buradan belli nitekim Gazi Özdemir hocada buna benzer yorum yapmıştır. Bu çok açıktır. Çünkü terazi, kitap sorgu tamamlanmadan Rabbimiz gerçek gözle görülen bir azap vermez. Hatta bu korkunun dünyada bile başladığını söyleyebiliriz. Dünya ahiret bütünlüğünü bildiren ayetler vardır. Yine ateş azabından koru derken henüz olmamış bir şeyi koru derken Cehennem azabını bizden uzaklaştır.

Sav diye niye ayet vardır. Çünkü Cehennemin korkusu dünyada başladı bile başlayan bir şeyden o yüzden sav, deriz. Ama başlamayan ateşten koru deriz.

Müminler ile Ateş ehlinin Cehennem azabı bile (ateş değil) birbirinden farklıdır. Mümin için ateş ehli olmadığı sürece ateş azabını gerektiren sayı çok azdır Adam öldürme için ateş değil Alçaltılmış Allah’ın gazabına uğramış Cehennem der. Bu kişi 10 bin yıl Cehennem hücresinde tek başına kalsa bu yine de az mıdır. Çünkü Rabbimiz süre belirlememiş diğer zina vs. suç için katlanır der cezası ona göredir ama onlarda bile Cehenneme sevk ayeti yoktur ben bulamadım. Bu önemlidir. Geçer not alan kimse mesela 1000 yıl sorguda bekletilebilir. Bu cehennem azabı değil de nedir?

Çünkü süre yok. Hatta hepsi biter kendisi gibi başka müminler cennette iken o cenneti bekleyebilir mesela 5000 yıl (ARAF 46 geçer not alanların cenneti bekleyişini anlatır)

Çünkü müminlerle ateş ehli arasındaki fark için o kadar ayet var ki yazının bazı bölümlerinde bunu işledim

Ateş ehlinin Cehennem (ateş değil) azabı da şu şekilde olabilir Ayetleri hatırlarsak Cehenneme girdiğinde ateş uzaktan görülür ve homurdanır, köpürtülmüştür, çatlayacak gibidir o anın dehşetini bir

Düşünün belki 1000 yıl belki daha fazla orda beklediğini düşünün Hani demiştik ya ateş azabı için koru cehennem azabı içinde Furkan 65’de kurtar Sav işte Cehennem azabı çok erken başlıyor Fiziki bir azap olmadığı için buna ister dünyada başlasın ister diriliş gününde FURKAN 65’in sav kelimesi o şekilde değerlendirilebilir.

Kalem 33 bahçelerinin bozulmasından içi yanan çiftçileri Rabbimiz azap olarak değerlendirir. Yine Yusuf suresinde zindan vs. cezası azap olarak değerlendirir Haşr 3 ayette sürgün yapılmış bu azap denilmiştir

Aslında Cehennem ve ateşin aynı şeyler olduğunu Kur’an’ın değil Gelenekselcilerin ispat etmesi gerekir Çünkü Kur’an böyle söylemiyor. Ayrıca bunlar ayrı ayrı bir kelime ve birbirinden türemiş falanda değil.

Cehennemin İbranice Gohinomdan türetildiği dipsiz uçurum anlamına geldiği söylenir ateşi herkes bilir. Basite indirgersek Cehennem ayrı bir kelimedir ve oradaki mekânın komple adıdır. Ateş ise farklı bir isimdir ve kişi gerekli azabı hak ederse ateş cezası da cehennemin, zindanın ateşli olan bölümünde cezasını çekecektir

KUR’AN’A GÖRE GRUPLAR (CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 4. BÖLÜM)

Kur’an’a göre 2 grup vardır Zümer 71-75 ve Hac 19-23’de kitabı soldan verilen-sağdan verilen terazisi hafif-ağır Ateş ve Cennet tamamda Cehennem nerden çıkıyor bu da Kur’an’da geçiyor Cehennem genel azap yerinin adı.

Cehennem gurubu ise Ateş azabını çekecek ama o önce toplanma, sorgu, teraziler ve kitap döneminde inanılmaz tedirginlikler pişmanlıklar yaşayacak ateşin hışıltısını duyacak korkusunu çekecek

Ayetleri tekrar hatırlarsak Ateş yüzlerini yalar, Ateş köpürtülmüştür, yaklaştırılmıştır, öfkesinden çatlayacak gibidir ayetleri cehennem azabı içindir. O anda kişi henüz ateşe girmemiştir İşte Cehennem azabı budur.

Sonrası ise gerçek ateş onu herkes bilir

Kur’an’a göre 2 grup vardır. Cennet ehli ve ateş ehli konumuz ateş ve cehennem olduğu için onu araştıracağız. Araf 36, Rad 5, Fatır 6, Mümin 43, Haşr 20, Maide 10,86,29, Hadid 19, Tevbe 113, Zümer 8, Şura 7, Bakara 39,81,275, Mülk 10,11, Ali İmran 116, Yunus 27, Mücadele 17, Tegabün 10, Araf 44 gibi pek çok ayette ateş ehli diye bahseder. Kur’an’da Cehennem ehli, halkı diye bir tabir geçmez. Şura 7 ayeti de önemlidir. Burada da cennet ve ateş ehlinden bahsedilir.

Cehennem azabından söz edilir ama somut bir şey söylenmez. Tekrar hatırlarsak kötü bir yerleşim yeridir azap katlanacaktır falan der. Ali İmran 192’de kim ateşe girerse rezil ve perişan olur der ama aynı şey cehennem için söylenmez Bunun sebebi şu olabilir Cehennem azabı dediği kötü bir mekân ve fiziksel değil psikolojik olduğu ve halen sorgu (tartı terazi kitap) olmadığı için Rabbimiz böyle demiş olmalıdır. Nitekim günahlar kimse için henüz bağışlanmamıştır Tahrim 8 ayette günahların o gün bağışlanacağını öğrenmekteyiz.

Ayrıca Cehennem ehli dese neredeyse tüm insanlığı kaplamış olmalı nitekim Meryem 66-71’de herkesi Cehennemin çevresinde toplayacaktır Yine ateş geçen ayetleri incelersek birkaç bireysel istisna suç hariç hep kâfirlerle ilgili olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Yine Bakara 175’de Ateşe ne kadar dayanıklılar diyerek ateşi anlatır ama aynı şey Cehennem için değildir. Bu da Cehennem ve ateşin farklı olduğunun bir kanıtı Yine vakıa suresinde sol taraf ehli ve sağ taraf ehli diye 2 taraf geçer Ateş ve cennet ama Kur’an’a göre imanı tam fakat günahları çok işte cehennem azabı onlar içindir. Bu kadar basit mi diye düşünebilirsiniz. Burada önemli olan nedir fark ettiniz mi? Kur’an şekilcilikten ziyade düzgün bir imanı emreder. Nitekim kitabı solundan verileceklerin kâfir münafık ve müşrik oldukları çok muhkem ayetlerle sabittir. Hatta kâfirler için terazi bile kurulmayacağı ayetleri vardır. (Kehf 105) Kur’an bir şey sabitse onun karşılığı da vardır. Mesela Şirk bütün amelleri siler ayetlerine karşı.

Enam 82 ayeti İmanına zulüm (Şirk) bulaştırmayanlar güvendedir der. Şuara 89’da Allah’a temiz bir imanla gelen kurtulur der. Hac 17’de iman edenlerle diğer grubu ayıracağım der. 38’de onları koruyacağım der

Ahkaf 31 ayette çok açık Ayetleri dinleyip uygulamaya çalışanların günahından bir kısmını bağışlayıp en azından azap etmeyeceğini (bunlarda hiç günah işlemeyen her şeyi tam yapan insanlar değil aksine ilk muhatap kafir/müşrik sonra tüm insanlığa hitap ediyor) söylemiştir. Bunun aksine bir kısım kâfirler Fussilet 26’da Kur’an’a hiç bakmayan hiç anlamaya çalışmayan kimselerdir. Ayeti güncellersek bugünde inandığını söyleyen bir toplum bile Kur’an’ı anlamadan okuyup sevap peşinde koşuyor. Kur’an yeter deyince demediğini bırakmıyorlar. Buradan vahim durumu görebilirsiniz.

Müminlere yardım için benzer ayetler:2/38,26/89, 27/89 41/30-32, 21/101-103 2/62,112 5/69, 7/35 6/48 39/61 46/13 38/83-85’i inceleyebilirler özetle Allah bizi azap etmek için yaratmadı. Ya kâfir olacaksın ya da illa bana azap et diye kaşınacaksın

CEHENNEME VE ATEŞE SEVK

Yetmez dedikleri Kur’an öyle bir detaylı ki hatta fazla detaylı bile diyebiliriz buda Rabbimizin mucizesi Mesela bir şey çok çok önemliyse çok çok fazla ayet ve detay vardır. Mesela Özellikle ateşe gireceklere Kur’an gelir, Resul gelir. Onları uyarır. Uymayanlar başka kaynaklara uyanlar kâfir/müşrik olur der. Onların Cehenneme gireceğini söyler Cehennemi anlatır. Çeşitli işkenceler olduğunu söyler. Yetmez onların ateşe gireceğini söyler

Ta onlar ateşin ortasına atılana kadar çeşitli ayetlerle uyarır. Kaf 24, Zümer 71, Meryem 86’da inkârcı grubun CEHENNEME sevki vardır (birkaç ayet öncesi ve sonrasına da bakın) Hac 19 Saffat 55 Hakka 31’de ise (yine birkaç öncesi ve sonrasına bakın) onların bağlanarak ATEŞİN ortasına kadar sürüklenmesini anlatır. Bir ayette derilerinin değiştirdiklerini anlatır. Yine Duhan 47-49’da ateşe sevki anlatır. Dikkat ederseniz grup aynı grup Kur’an’ın inkârcı dediği kimseler önce CEHENNEME sonra ise ATEŞE giriyorlar hani Buruç 10 ayette onlar için hem Cehennem hem ateş cezası vardı hatırlarsanız Buradan hem bunları öğreniyoruz hem de Cehennem/Ateş farkını öğreniyoruz. İnkârcı ateş ehli için bu kadar detay veren Kur’an diğer bireysel suçlar için çok fazla detay vermez Affa uğramazsa düzgün inançlı kişilerden zulümle kul hakkı yiyenlerin, yetim ve zavallı malı yiyenlerin vs. ateşe gireceğini söyler. Riba yiyenlerin de ateşe gireceğini söyler ama onlar zaten ateş ehli diye sınıflandırılır. Nisa 93’de kasten adam öldürmenin cezası ebedi Cehennemdir der Allah’ın laneti var der büyük bir azap var der ama ateş demez. Çok dehşet verici bir şey ama Asıl burada anlatmak istediğim bunlara ateş ehli demiyor. Ateş bile demiyor. Furkan 68-69’da zina, adam öldürme ve Allah ile başka bir ilaha yalvaran kişiye horlanmış olarak orada uzun süreli kalır der ama yukarıdaki gibi girin cehenneme girin bağlayın ateşin ortasına atın gibi çok detay vermez bunu da Cehennem/ateş farkı olarak görebiliriz.

Kur’an inkârcı ateş ehli gruba Nisa 14, Mümin 60, Tevbe 34, Furkan 69, Mücadele 5, Bakara 90, Nisa 151, Hac 51 gibi ayetlerde birde aşağılanma hor görülme şeklinde de esas azap olan ateşe götürecektir. Normal bireysel suçlar için çok daha ılımandır. Namaz için oruç için kılın der tutun der ama yapmazsanız azap ederim demez Ayetleri tekrar hatırlarsak içki kumar için günah/zarar vardır der. Ama sonra artık vazgeçtiniz değil mi? diye son derece nasihat verici bir tutum söyler. Vasiyet yazma hacdaki emirlerle ilgilide yine yumuşak üsluplar kullanır. Domuz haramdır der ama zorda kalırsa onu bile yiyin der. Şekilci değil. Yani Allah bizden tam iman istiyor.

Bütün bu nimetleri verdiğini, kâinatı yarattığını bilmemizi ister. Din konusunda helal haram hüküm konusunda tek yetkili kendisini görür. İşte bunun dışına çıkanlara çok sert ifadeler kullanır. Mesela helal haram konusunda Maide suresinde Nahl suresinde sayar, sayar bunları yiyenlere işleyenlere o kadar sert tavır takınmaz ama bunların dışında helal haram belirleyenlere Nah 116’ da Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler der. Sonrası kurtuluşa eremezse sonrasını siz düşünün Yukarıdaki ayetlerden tespit edebildiğim sadece Furkan 69’da da bireysel suçlardan zina adam öldürme gibi suçlara da aşağılama hor görülme azabı vardır. Onda bile yine şirk olan bölümde var Yani Allah ile başka bir varlığa dua eden. Sonrasında ise azabı katlanır der. Ayette olmamasına karşın ebedi kalır diye mana verilmesi ise üzücüdür. Nisa 138, İnşikak 24, Lokman 37, Casiye 8 gibi ayetlerde azabı müjdele derken Duhan 47-49’da ise benzer kişilere hani siz çok şerefliydiniz ya diyerek en basit anlatımla nükteli bir anlatım vardır bireysel suçlarda böyle değildir.

Buraya kadar okuyanlar ve ayetleri gerçekten inceleyenler Özellikle ateş azabı çekeceklerin neredeyse tamamı kâfir vs. gibi ateş ehli gruplar olduğunu rahatlıkla görebilir. Bunların dışında müminse ateş azabını gerektiren suçlar 8-10 u geçmez.

CEHENNEM AZABI NEDİR SÜRESİ NE KADARDIR? (CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 5. BÖLÜM)

Benim buraya kadar anladıklarım 1-Ateş ve Cehennem ayrıdır, Cehennem ve Ateşe kâfir müşrik mücrim fitneci gibi azılı suçlular girerken Cehenneme ise şirkten ve büyük günahlardan korunmuş bir şekilde imanlı daha az daha hafif günahlılar girer. Aslında katiller için hariç Cehennem azabı diye de geçmez azap vardır der. Bu birinci gurupla ikinci gurubu bir tutmayacağını Rabbimiz ayetlerde defalarca açıklamıştır.

2-Kur’an’da ateş ehli diye grup varken Cehennem ehli diye bir grup geçmez onlarca yüzlerce ateş ve Cehennem kelimesi geçerken bir tanesinde bile Cehennem ehli dememesi ikisinin farklı şeyler olduğunu gösterir

3-Ateşe girecekleri çok somut örneklerle açıklar ateşe girer alevler köpürmüştür kırbaçlar vardır vs. Ama Cehenneme gireceklere fazla somut bir şey yoktur

4-Cehenneme gireceklere (tabi ateş azabı gerektirmeyen suçlara karışmayan) yine suçlara göre tedirginlik, korku, Allah’ın rahmetinden uzak kalma daha çok fiziksel değil de psikolojik azap vardır. Bunu da hafife almamak gerek bedenimizi yaratan Allah olduğu gibi manevi duygularımızı da yaratan Allah’tır. Afrika’da Issız bir dağda gece vahşi hayvanlar uçurum vs. bir sürü tehlike varken kendi başınıza beklediğinizi hayal edin. Bu korkuyu veren de Allah’tır. Biz O korkunun katlanmışını verecek ve alçaltılmış rezil bir şekilde orada kalacak Furkan 67-68’de zina adam öldürme vs. gibi günahlar için bu ayet vardır. Ama yine de ebedi değildir. Orada ebedi geçmemesine karşın geleneğin etkisiyle öyle yazmışlardır.

5-İnkârcı ateş ehli grupla mümin kimselerin çekeceği Cehennem azabı bile (ateş değil) bir değildir. Onlara ebedi der müminlerinkine birkaç suç hariç (önce yazdım cinayet vs.) öyle demez. Onlara Ateş gösterilir, (ateşin uğultusu, ateş yaklaştırılmış, öfkesinden çatlayacak gibidir falan) ama günahkâr müminlerin Cehennem azabı için böyle demez hatta bir ayette hışıltısını bile duymazlar der. Bazıları okurken onları 4/4’ lük günahı olmayan zannedebilirsiniz ama hiç kimse günahsız değildir ayrıca Vakıa suresinde insanların bölük bölük cennete gideceği var.

Ayetler Cehennemi ve ateşi anlatırken Cehenneme atılır ateşe atılır der ama ince ince düşünmezsek konuyu kavrayamayız. Belki Cehennemde 10 bin yıl kalacak Bu Cezanın tatbiki ve hakkın yerini bulmasını öğrenmemiz açıdan son derece önemli mesela mümin bir kişi marketten peynir çalmış dedikodu yapmış olsa yere çöp atsa işe geç gitse bunlar çok ahlaksız bile olsa eğer ki Allah affetmezse bunlar illa yanacaklar mı hatta Cehenneme giren çıkamaz der Şimdi bunlar kafirler, firavunlar, sapıklar katliam yapanlarla aynı sonu nasıl paylaşır. İşte Cehennem ateş farkını bilmemiz son derece önemli Mesela atıyorum bunlar için Rabbimiz 1000 yıl Cehennem hapsi verebilir. Ayrıca psikolojik olarak korku, pişmanlık vs. olur. Hangisi daha mantıklı, hangisi daha adaletli?

Peki, neden Cehennemle ateş aynı zannedilmiştir. En büyük etki tabi ki geleneğin etkisi Kur’an meali okuyanlar bile önceden kafasında oluşan bilgilere göre okuyor. Bir de Cahim vardır. Cahim ateştir. Ama isimleri birbirine benzer olduğu için Kur’an’cı hocalar bile cahimi direk cehennem diye çevirmişlerdir.  Halbuki Saffat 97’de Hz. İbrahim’in yakılmak istenen ateşi cahim olarak geçmiştir. Yine uydurma rivayetlerle saçının teli gözüken şu kadar yanar namaz kılmayan bu kadar yanar diye milletin beyni iyice yıkanmıştır. Mealciler, hocalar vs. onlarda insan onlarda öncekilerden gördükleriyle bilgi sunmakta bu böyle sürüp gitmektedir. Nitekim Resul ve Nebinin farkını bile ezici çoğunluk bilmemektedir. Bir de kâfirler için hem Cehennem hem de Ateş azabı olmasıdır. Bazı ayetlerde Cehennem bazılarında ateş bazılarında hem Cehennem hem de ateş geçince karıştırılmıştır.

Şimdide yargılama ve Cehennem hapishanesinin bekleme vs. uzun süre olup olmadığını anlamaya çalışalım.

Meryem 71-73 ayetlerinde Cehenneme de Cennette de gruplar halinde girileceğini bildirir. Yani bu uzun bir süredir. Bu özellikle Cehennem ve ateş ayrımını anlamamızda büyük bir yardımcıdır. Biz okuyup geçiyoruz. Bir çırpıda olacak zannediyoruz. Halbuki Rabbimiz süre belirtmemiş ama sürenin olacağı kesindir. Nitekim Meryem 69’da ilk önce elebaşlarını ayıracağız der 71’de zulmedenleri dizüstü bırakırız der (bakın Cehenneme bile girmedi ki ateşe girsin) üstelik bunlar elebaşı yani çok büyük çoğunluğa daha sıra bile gelmedi Meryem 86’da Cehennemlikleri süreceğiz der sürü gibi gidecekler. Araf 50’de Cennetliklerle cehennemliklerin konuşmaları var ekmek su istiyorlar, Araf 46’da Cennetlikler bile henüz cennete girememiş bu kesin Furkan 12’de ateş uzaktadır der 13’de dar bir yerdedir der. Bakın bunlarda fiziki bir azap yok bunlar Cehennem azabı belki orada 1000 belki de 10 bin yıl kalacak çünkü süre yok Mülk 6-11 ayetlerinde kişinin önce Cehenneme sonra ateşe girdiği anlatılır. Bu çok önemlidir. İlk önce Cehennem ve ateş aynı ise niye 2 kere ayrı ayrı girdi. İkinci buralara grup grup giriliyor uzun bir bekleme olacağı kesin Oradaki Arapça şehikun kelimesi Hud 106’da ateşe izafe edilmiştir. İbrahim 14-17 ayet zaman kavramı açısından önemlidir inkârcı grup yenilgiye uğruyor. ardından Cehenneme girecekler diyor. Ardından berbat yiyecekler vardır diyor ardından daha ağır bir azap (ateş) diyor. Bu en ağır azabın ateş olduğunu aynı sure 30. ayetten anlıyoruz. Bakın daha olay dünyada başlıyor olup bitiyor ardından Cehennem diyor (kaç bin yıl geçmiş ve geçecek) ardından berbat yiyecekler, ardından ateş diyor Ayrıca mahşer, toplanma hesap günü çok çok uzun bir süre geçecek demek istediğim Cehennem azabı bu Yine İbrahim 29 ve 30’da İnkârcı şirk grubunun önce Cehenneme sonra ateşe gireceği çok net açıklanmıştır. Sad 56-54 ayetlerini okuyan net olarak Cehennem ve ateş farkını anlar çünkü önce azgın grup Cehenneme giriyor kaynar su irin vs. içiyor 59. ayette ise Ateşe giriyor. 61 ayete lütfen dikkat Rabbim onların ateşteki azabını katla Yani Cehennemde ateş vs. gösterilip psikolojik azap yapılmıştı ya bu onun içindir.

Şimdi de onların en ağır azap olan ATEŞDEKİ AZABINI azabını katla son derece önemli hem zamanın uzunluğu yani Cehennem hapishanesinde uzun ya da kısa bir zaman kalınarak bu ceza infaz edilir. Bu Rabbimizin takdiri.

Nebe 40 ayette Rabbimiz kıyameti yakın demiştir. Ama 1400 yıldır kopmadı ve kimse ne zaman kopacağını bilemez. Hac 47’de Allah katında 1 günün bizim 1000 günümüz gibi olduğu anlatılır. Yani bunlarda uzun bir süreç olacağının ateş azabı yazmayan Cehennem azabı ya da sadece azap yazanların Cehennem hapsi cezası (aklımıza da korku endişe vs. verilerek) olabileceğinin delilleridir.

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 6. BÖLÜM

Niye Rabbimiz mahşer dediğimiz Cehennemin kenarında bizi sorgu için topluyor. Bu Cennetin kenarı da ya da boş bir yerde olabilirdi. Çünkü hepimiz Cehennemi hak etmiş vaziyetteyiz ve o zamana kadar affedilmiş değiliz. Belki de orada çok uzun yıllar bekleyeceğiz gerekirse suçlarının karşısında Cehennem ya da ateş yazmayan müminler orada cezasını sorgu alanı olan Cehennemin kenarında bekleyerek bitirecekler. Bazısını yapın edin demiş ama cezası şudur dememiş Bazısına da azap var demiş ama Cehennem ya da ateş dememiş. Tabi bu bekleyiş tatil yöresindeki gibi ya da basit bir sınav için okul yanında bekleyiş gibi olmayacak en azından korku, tedirginlik, pişmanlık, Rahmetten ve Cennetten uzak kalma öyle ki bazısı hemen kurtulacak Cennete gidecek (Ali İmran185) Aslında Rabbim ol dedi mi olur ve Allah hesabı seri görür vardır. Peki, o zaman niye bekleyeceğiz işte o da bir Cehennem azabıdır. Korku pişmanlık tedirginlik vs. Rabbim kişinin durumuna göre orada bekleterek ya da Cehennem de hapis yatırarak cezaları tamamlayacaktır. Tabi kimini hemen affeder Cennetine alır onu biz bilemeyiz. Ama uzun süre olabileceğini yukarıda açıkladık. Yani bekleme sürelerimiz ve o korku tedirginlik vs. azabımızdan düşülecek Ateş azabından koru diyen birçok ayete karşı Furkan 65 Cehennem azabını bizden ‘sav’ uzaklaştır onun içindir.

Yukarıda gördük Çok sayıda ayette Rabbimiz Cehennemi kötü bir mekân olarak tanıtmış bu neyi değiştirir demeyin. O ayetleri de destekleyen bazı ayetlerden bahsedeceğiz çünkü algı olarak biz Cehennemi direk ateşle aynı görüyoruz. Önyargıdan sıyrılmadan bu konuyu anlayamayız. Cehennem kötü bir mekân ve Cehennem suçu işleyen herkes orada Müddesir 38’de olduğu gibi rehiniz. (Ateş suçu işledi ise ilerde ateşe girecek o ayrı) Ayrıca Vakıa suresin 43-44’de Kara bir dumanın gölgesindedir der Lütfen dikkat ATEŞİN GÖLGESİ OLMAZ Cehennemdeyiz ama ateş yok. Orada rehiniz, mahkumuz, cezamızı çekiyoruz. Mürselat 31. ayet ise son noktayı koyuyor. Gidin Cehennem mekânına o sizin bildiğiniz gibi serinletmez. Ayrıca ALEVDEN korumaz. Bakın Cehennem komple ateş ve iki azap aynı ise böyle bir ayet olabilir mi? ne soğuktur ne serin bir kara duman diyor ateş zaten soğuk ve serin olmaz aynı zamanda aydınlık olur yani Cehennemde ateşte değil. Fiziki bir azapta yok o kötü mekânda bekliyor. Üstelik bu kâfirlerin Cehennem azabı

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 7. BÖLÜM

Tevbe 68, Cin 23 ve Beyyine 6 ayetlerde Fatır 36’da Cehennem ateşi kelimesi yan yana geçmiştir. Arada Arapça vav yani ve kelimesi geçmemiştir. Çünkü Cehennem ayrı Ateş ayrı ikisi ayrı birer cezadır. Tıpkı Allah ve Resulü gibi onlarda ve bağlacı geçmiş çünkü ikisi de tek otoritedir. Allah ve resulünde ayrıca iyi kavramamız için Onlarca ayette Resule düşen ancak tebliğdir der. Bunda da ikisi ayrı cezalar olduğu için Cehennemi yukarıda örneğini verdiğim çokça ayette kötü bir mekân döşek yani hapis şeklinde açıklamıştır. Ateşi ise dünyada biz onu bilmemize rağmen yine de alevli ateş, ateş köpürmüştür, öfkesinden çatlayacak gibidir vs. diyerek iyice tanıtmıştır. Bunlardan sadece Cehennem ve ateşi değil Kur’an’ın müthiş üslubunu da öğrenmekte ve imanımız artmaktadır. Tek bir çelişki yoktur. Ben Cehennemi insan ve cinlerle dolduracağım demiştir. (Secde 13) Aynı şeyi ateş için söylememiştir. Niye böyle söylemiştir. Çünkü ateş gurubu da önce Cehenneme girecek ayrıca günahkâr müminlerde bağışlanmazlarsa girecek haliyle ateşe göre çok daha fazla insan olacak. Kaf 30’da Cehenneme doldun mu diye sorulur Ateşe aynısı sorulmaz Zümer 32 ve Ankebut 68’de Cehennem için kâfirlere yer mi yok denir ama ateş için denmez. Bunlar tesadüf mü?

Cehennemi başka şekillerde tanıtmıştır Rabbimiz vakıa 43-44’de inkârcıların amel defteri sonrası ilk durağı olarak Cehennemi tanıtırken vakıa 43-44’de kapkara bir duman ve gölgededirler der. Bakın zaten Rabbimiz orayı kötü bir mekân olarak tanıttı. Ayrıca ateş demiyor ve ateşin gölgesi olmaz araştırabilirsiniz. Benzer ayet için Nebe 24 var serinlik yok der. Ateşte olsa zaten böyle bir şeyi kimse beklemez Cehennemi tanıtıyor ateşi değil. Leyl 14-16 arası Alevli ateşten bahsedilir. Yani bir defa insan zaten acıdan kıvranıyor ayrıca Alevli ateş olduğu yeri aydınlatır. Furkan 13’de dar olduğu Hadid 13’te duvarlarla çevrili olduğu anlatılır. Vakıa 43-44’de puslu olduğu anlatılır. O anlatılanların ateş olması mümkün değildir. Dar, puslu, karanlık bir yerde (ateş aydınlatır) ateşin yanması mümkün değildir. Ha Allah isterse onları da yapar derseniz Allah elbette yapar Ama Allah’ın sünnetinde değişme yoktur. Ahirette farklı bir şey olsa bize mutlaka bildirir çünkü ondan sorumluyuz. Nitekim hatırlarsak sen illiyyunu nerden bilirsin, Tarıkı nerden bilirsin, Haviyeyi nerden bilirsin diyerek bize tanıtmıştır. Ayrıca böyle Kur’an dışı önyargı ile orası farklı dersek o zaman insanın aklı bulanır. Öyleyse ateşi de farklıdır ve yakmayabilir, kabirden hiç kalkmayabiliriz vs. Biz Kur’an’cıyız ve Kur’an’daki bilgilerden sorumluyuz. Allah birçok ayette aklımızı kullanmamızı ister. Ateş azabını çekeceklerin diğer kötü yiyecek kaynar su kırbaç vs. gibi Cehennemle ile ateş arasında o şekilde cezalar çekeceğini önceki bölümlerde belirtmiştik O ilgili ayetlerin hepsine baktığımızda değişmez ortak özelliği inkârcı müşrik vs. gibi ateş ehli olduklarını görmekteyiz. Sıradan müminlerin bunları çekmeyeceğini düşünürsek Ateş azabını çekmeleri hiç düşünülemez buda Cehennem ve ateş farkı.

Secde 13 ayette Cehennemi dolduracağım demiştir. Yine benzer mesajlar Araf 179 ve Hud 119’da da vardır. Fakat Leyl 14-16’ya bakarsak O ateşe ancak Kur’an’da “eşka” diye geçen en azgın kâfirlerden başkası girmez demiştir. Yani Cehenneme gireceklerle ateşe girecekler aynı sayıda değillerdir Eşka kelimesi Ala 9-12 ayetlerde zikirden Kur’an’dan yüz çevirenler için kullanılmış ve sonları ateş.

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 8. BÖLÜM

Lütfen Kur’an’ın dediği gibi düşüne düşüne okuyup anlamaya çalışalım. Cehennem bir ahiret kavramıdır ve bunun nasıl bir şey olduğunu Kur’an’dan öğrenmek gerek. Furkan 66 ve daha onun üzerinde ayette Cehennemin kötü bir mekân olduğu bir nevi hapis (İsra 8) olduğu anlatılır.

Yine Ali İmran 131, Bakara 24, İnsan 4, Me’ârîc 2’de Özetle kâfirler için olduğu anlatır. İsra 97’de durum netleşmeye başlıyor Cehennemde birde ateş cezası varmış Ama kimin Aslen kâfirler için ama kâfir olmadığı halde bireysel birkaç suçu işleyenler içinde var. Leyl 14-16’yı ve Beyyine 6’yı tekrar hatırlarsak ateşe en azgın en şerli kimseler girecek Tevbe 68, Cin 23 ve Beyyine 6 ayet ve Fatır 36’da durum daha da netleşiyor orada hem Cehennem hem ateş geçiyor ve “Cehennem ateşi” yani ateş suçu işleyenlere hem kötü mekânda kalma hem ateş cezası. İşte tam burada karıştırılmaya başlanmış ikisi adeta tek varlık olmuş. Kur’an üstüne basa basa Cehennem için kötü bir mekân, Ateşin ise kâfirler için hazırlandığı ancak istisna kabul edebilecek birkaç suç için (üstelik daha şefaat konusuna hiç girmedik) durumlarda ancak ateş cezasının verileceğini söylemesine rağmen durum ve algı yine değişmemiş. Halbuki Cehennem kötü bir mekân Ateş ise tarifi imkânsız acı ve ıstırap. İkisi de kötü demeyin İkisini kıyaslamaya kalkarsak kıyas bile kabul etmez. Mesela 10 dakika o korkunç dehşetli ateşte mi yanmak istersiniz yoksa çok kötü hücrede 20 yıl mı geçirmek istersiniz. Rabbim niye kâfir için hazırlanmış demiş tabi ki ilk olarak herkesin Kur’an’a uyması için. Ama uymaya çalışanlar içinde herkes üstüne alınmasın diye Enam 82 imanına şirk bulaştırmayanlar güvendedir gibi çokça müminlere has ayet indirmiştir. (Buna benzer çokça ayeti yukarıda yazmıştım) Allah aklımızı kullanmamızı ister. Müminlerin huzurlu olmasını ister. Tabi Kur’an’a değil de geleneğe inanıyorsan o korkuyu, endişeyi hak ediyorsun demektir. Niye Rabbimiz 10 un üzerinde ayette Cehennem için kötü bir mekân derde tek bir tanesinde onun içi Ateşle doludur demez

Niye kâfirler için hazırlanan ateşten sakının derde aynı şeyi Cehennem için söylemez çünkü insan zayıf yaratılmıştır (Nisa 28). Çok günah işlemeye müsaittir. Nitekim peygamber ve sahabeler de günah işleyebilmişlerdir bunlar Kur’an’la sabitdir. Kur’an’da inkârcılar, müşrikler ve çok azgın insanlar için Ateş azabı var şiddetli azap var derken onları lanetlerken, daha hafif suçlara cehennem, ondan da hafiflere sadece azap yazması tesadüf müdür. Unutmayın Kur’an’da tesadüf yoktur

 

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 9.BÖLÜM

Kur’an’da Ateşle anılan her şeyin tamamına yakını inkârcı, müşrik ve çok azgınlar için geçer. Lütfen ateş (Nar, seira, Leza, harik, sekar, cahim) gördüğünüz kelimelere ayetin birkaç önüne ve sonuna bakın anlayacaksınız. Bağımsız olarak kabul edersek Zulümle kul hakkı yeme, Riba yoluyla insanları soyma, insanların evine malına çökme.

Gaybdan haber aldığını söyleyip insanları dolandırma vs. gibi suçlar için ateş geçer Bunlarda zaten azgın guruba dâhil edilir. Bunun dışında normal günahlar için (Tabi aşırıya gitmeden günaha iyice batmadan) ya Cehennem geçer ya da sadece onun altındaki suçlar için azap geçer. Ama inkârcı grup için hem Cehennem geçer hem ateş geçer hem de Allah’ın laneti gazabı vardır. Aşağılaması vardır. Mesela onlar hayvan gibidirler der. Kahrolsun ateş halkı der. (Mülk 11) Allah onlarla konuşmaz der. İnsanın en şerlileri der. Buna benzer çok sert ifadeler görürseniz o ateş suçluları içindir. Peki, tersten düşünürsek yani Cehennemle ateşi geleneğin olduğu gibi aynı kabul edersek nasıl olur. Buruç 10 ayeti görmezden geliriz (Hem cehennem hem ateş ayrı geçmiştir. Leyl 14-16, Beyyine 6, Ali İmran 131, Bakara 24 ve daha çok sayıda Kur’an’ın kâfirler için hazırlanan ateşten sakının ayetini görmezden geliriz. Basit suçlularla kâfirleri aynı kefeye koyarız. Yani komple azap kavramını, Allah’ın merhametini, Cehennemi, ateşi hiçbir zaman anlayamayız. Gelenekciler ve Kur’an’cılar Terazi ve kitabın solundan sağından verilmesinde ittifak yapmışlardır. Halbuki Terazisi hafif gelecekler ile kitabı soldan/arkadan alacakların yalnız inkârcı, müşrik ve azgınların olduğunu rahatlıkla görebilirler. Ama sağdan almakla da iş bitmiyor. İnşikak 8-10 ayetlerine göre sorgu devam ediyor. Fakat kolaydır der Rabbimiz. Yani önce düzgün bir iman var mı yok mu ona bakıyor. Bunu nedense kimse konuşmaz, açıklamaz. Dünya kadar günah işliyoruz. Rabbimiz hepsini affedip birini affetmezse o zaman bizde Ley l4-16’daki gibi azgın biri mi olacağız Beyyine 6’daki gibi insanların en şerlisi mi olacağız? Hani birçok ayette ateş kâfirler için hazırlanmıştı? Bizde mi kâfir olacağız. O sapkın gruplarla aynı sonumu paylayacağız bu konuda Kur’an’dan değil önyargılarından geleneğin etkisinden konuşuyorlar. Me’ârîc 28 Kimse azaptan emin olamaz demiştir. Tabi onlara göre azap deyince yakılmak anlaşılıyor. Hani zerre kadar iyilik ve kötülük karşılık bulacaktı. İşte Rabbimiz düzgün bir iman ve kendine göre ameller sonucu eğer ki ateş suçu işlememişse ya da affedilmemişse o zaman Sıkıntılı bir şekilde mahşer yerinde hesabın öncesinde ve sonrasında psikolojik azapla bekleterek, ya da gerekli görürse Cehennem zindanına atarak o azabı tamamlayacak. Ayetleri tekrar hatırlarsak Hz. Yusuf da zindana atılmış ve bu azaptan sayılmıştı, Bahçe sahiplerinin ekinlerinin heder olması onlar azap sayılmıştı sürgün edilmek azap sayılmıştı. İşlediğin suçun karşısında ateş yazmıyorsa Rabbim niye bizi ateşe atsın.

Yine ayetleri hatırlarsak bazı ayetlerde Rabbim bizi ateşten koru diye dua etmemizi ister Niye Cehennem değil? Melekler takvalı kimseler için onları Ateşten koru diye dua eder niye Cehennem değil? Sad 58-61 ayete bakarsak cehennemde azgın grubun birbirlerini suçlamalarında Cehennem azabını birbirleri için yeterli görmeyip ATEŞTEKİ azabını artır derler. Bütün bunlar normal bir kitapta geçse bile tesadüf değil kaldı ki Kur’an’dan bahsediyoruz.

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 10. BÖLÜM

Bütün devletler gelişmişlik oranına göre suçu ve suçluları caydırmak için suçun büyüklüğüne göre ceza sistemi yapıp kanunlarına yazarlar. En büyük suçlar için en büyük cezayı yazarlar.  Cinayet ve gasp en büyük cezayı gerektirir genelde. Bazı ülkeler idam der. Bu yüzden kişi bilir ki bir cinayet işlediğinde cezası idamdır. O kişi hırsızlık yapsa, korsanlık yapsa yine cezası vardır. Ama cezası idam değildir daha düşüktür. Bu yüzden özellikle cezaevleri tıklım tıklım dolmasına rağmen İdam suçlarına az bulaşılır. Aklın yolu bir idamdan nasıl kurtulursun idamlık suç işlemeyerek. Bakara 24 ve Tahrim 6 ayette Rabbimiz Ateşten sakının/korunun demiştir. Peki, ateşten nasıl korunacağız. Tabi ki en azından Ateş suçu işlemeyerek. Tabi diğer suçları da işleyelim anlamına kesinlikle gelmiyor.

Yani Ateş suçu işlemezsen ya da işlediğin halde Rabbimiz af ederse işte o zaman kâfirler için hazırlanan ateşten korunursun. İşin bir önem sırası olmalı. Ali İmran 102’de Allah’tan gerektiği kadar sakının derken, Nisa 28’de İnsanın zayıf, zaaflı olduğundan bahseder. Tegabun 16’da ise Gücünüz yettiği kadar sakının der. Demek ki istiyor ki siz bunu yapamayacaksınız bari gücünüz yettiği kadar sakının. Bütün devletlerde gelişmişliğine göre iyi ya da kötü eleştirilse de bir Ceza ve Adalet sistemi vardır. Bir ceza kanunu vardır. Der ki hırsızlık yapanın cezası mesela 5 yıl hapistir der. Adam öldürürsen 24 yıldır der. Ülkelere göre suçun kasti vs. oluşuna göre bu suç müebbet olur, bazı ülkelerde idam olur. Ama İyi kötü bu suçun cezası Ceza kanunlarında yazar.

Peki, Bunu bir beşer Ceza sistemi oluşturup bir kitaba yazarda Alemlerin Rabbi yazdırmaz mı? Elbette yazdırır. Zerre kadar iyilik ve kötülük karşılığını bulacak der. Nitekim Kur’an’da bazılarına AZAP der. Bazılarına Şiddetli AZAP der. Bazılarına CEHENNEM der. Bazılarına ise ATEŞ der. Ateş geçen yerler önce anlattığım gibi tamamına yakını inkârcı guruba aittir. Onlara ayrıca yine Lanet eder, Gazabım vardır der. Peki, biz nasıl anladık, nasıl anlattılar. Bütün azap, Cehennem ve ateşi adeta birleştirip hamur yapıverdik. Kavramlar allak bullak oldu. Basit bir suçla çok azgınlar, kafirler için var dediği ATEŞ cezası Cehennemle aynı oluverdi. Daha da ileri gidilip azap kelimeleri de Ateş gibi algılandı. Hatta ve hatta hiçbir şey yazmadığı (Namaz, oruç) gibi şeylerde ATEŞ oluverdi. Unutmayın Allah vadinden dönmez bizi ancak bildirdiğinden sorumlu tutar bildirmediğinden değil

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 11. BÖLÜM

Tevbe 63,68,81,109, Cin 23, Beyyine 6 ve Fatır 36 ayette Cehennem ateşi arka arkaya geçmiştir. Önce Nar sonra Cehennem kelimeleri geçtiği için Cehennem ateşi şeklinde okunmuş hafızalara kazınmıştır.  Cehennemin zıttı olan Cennet kelimesinin tanıtımlarına baktığımızda ise tam tersi şeklindedir. Kehf 31 ayette Önce Cennet sonra adn kelimesi ve cennetin içini anlattığı ırmaklar geçer.

Diğer ayetleri incelemek isteyenler 26/85 38/50 19/61 9/72 18/107 13/23.38/50 35/33 40/8 61/12 98/8 Sizce bunlar tesadüf mü? Bunlara isim tamlaması olduğu için diyebiliriz, sıfat tamlaması olduğu için diyebiliriz. Ama Her ne dersek diyelim; Irmaklar akan Cennet diye okursak, öbür tarafı da “Cehennemi olan ateş” ya da Cehennemide olan ateş diye okumamız lazım. Sonuçta Narı Cehennem kâfirleri hedef almaktadır. Orada Cennetin tersine Nar kelimesinin yazılması Ateşe dikkat çekmek içindir. Yani orda özne Ateştir Zaten inkârcıların asıl cezası ateştir. Hâlbuki Cennette önemli olan cennetin kendisi diğerleri ise ayrıntıdır yani özne Cennettir. İlk bakışta anlam açısından bir sıkıntı yok. Kafirler için hazırlanan ateşten sakının diye sadece içinde “Ateş” geçen ayetler var. O Ateşe ancak çok azgınlar girer diyen ayet var.

Zaten yukarıda da açıklamıştım. Ateş kelimesi geçen ayetlerin öncesine ve sonrasına bazen de direk aynı ayetin kendisine bile baktığımızda tamamına yakını inkârcılar ve yüz çevirenler olduğunu görebiliriz. İşte bu noktada Cehennemi olan Ateş şeklinde doğru çeviri yapılırsa Cehennem ve Ateş farkı çok bariz şekilde ortaya çıkar. Kafirlerin asıl cezası ateştir. Onlar için hem Cehennem hem de ateş cezasının olması ve geleneğin bu ikisini aynı zannetmesi sonucu nesilden nesile bu şekilde aktarılagelmiştir. Zaten bu kadar ayrıntıya bile gerek yoktur.

Bu ikisi aynıysa hemen 11.bölümün altındaki Cehennem ateşini şu şekilde çevirirsek sorun ortadan kalkar. Onlara Cehennem Cehennemi vardır olmadı. Onlara Ateş Ateşi var bakın bu da olmadı. Kur’an’ı inceleyin aynı anlama gelen kelime hiç yan yana gelmiş mi? Dikkat çeken bir konuda Kur’an’ın insanları Ateş ehli ve Cennet ehli diye ikiye ayırmasıdır. Neden Ateş ehli demiştir de Cehennem ehli dememiştir. Çünkü Cehenneme günahkâr müminlerde girecek. Allah ikisini bir tutmayacağını birçok ayette belirtmiştir. Müminleri üstün tutması illa da her şeyi bağışlayıp hemen cennete koyacak anlamına gelmiyor. Çünkü her şeyin hesabı verilecek. Mesela kâfirlere Ateş derken Müminlere cehennem demesi de büyük bir nimettir. Eninde sonunda o cennete gidecektir. Nitekim Şura 7. ayet bunu gösterir. Bir kısmınız cennette bir kısmınız ateştedir der. Bunu Çelişki gibi görmeyin bu en son olacak bir şeydir. Nitekim inkârcılar bile direk ateşe değil Cehenneme giriyor. Cehennem/ateşten Çıkış var mı yok mu konusu da yılardır tartışılır hala bir ittifak yapılmaz. Çünkü Cehennem ve ateş farkı bilinmemektedir. Çokça ayette Cehennem/Ateşten çıkış olmayacağı varken Nebe 23’de kâfirlerin orada uzun süre ya da çağlar boyu kalacağı vardır. Niye cehenneme ebedi değil de uzun süre çünkü oradan çıkıp daha kötü olan esas cezası olan Ateşe gireceklerdir. İşte Cehennemle ateş farkını bilmeden çıkış olup olmadığı da tam bilinemez. Nebe 23’ü okumuşken Lütfen 24. Ayeti de okuyun orada serinlik yoktur der. Ateş olsa zaten serinlik olmaz cayır cayır yanıyor Cehennem kötü bir mekân diye zaten onun üzerinde ayet var. Ateş ise yakıcı kavurucu tarifi imkânsız acılarla dolu bir yerdir. Benzer bir ayet vakıa suresinde de vardı.

Ateş halkı diye geçen Ayetleri yukarıda yazmıştım. Vakti olan tekrar incelesin ayetleri incelersek tamamının istisnasız inkarcılar ve yüz çevirenler olduğu görülecektir. Zaten kitabı soldan alanların aynı inkârcılar olduğunu görmüştük. Yine Leyl 14-16 ile Beyyine 6’da genel olarak vardı o ateşe en azgınlardan başka kimse girmez diye. Bakın ayetler nasıl örtüşüyor.

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 12. BÖLÜM

Yukarıda da bahsettik Ateş ehli ve Cennet ehli vardır. Maalesef Açık açık Ateş ehli yazdığı (Ashabul nar) halde Cehennem ehli diye çevirirler. Cehennem kötü mekânın adı olduğu gibi korkunun da adıdır. O yüzden yukarıda gördük çokça Ateş azabından koru diye ayet varken tek bir yerde Cehennem azabından koru diye ayet vardır. Bu yazacağım konu biraz müteşabih ama aklıma geldiği için yazmak zorundayım. Ateş ehline yukarıda da gördük Ateşe sevk ayetleri vardır.

Ateş suçlularına baktığımızda İnkârcı ve yüz çevirenlerin yanında mesela zulümle kul hakkı yiyenler, Yetim ve zavallı hakkı yiyenler gibi gruplarda vardır. Bunları yapanların arasında mümin var mıdır elbette vardır. Eğer ki Rabbim bağışlamazsa onlarda ateşe gireceklerdir. Tabi o kadar büyük günahı işleyen biri gerçekten doğru yolu bulmuş olabilir mi burası gerçekten şüpheli burada yorum yapmak gerçekten doğru olmaz. Ama Ayetleri incelerken gözüme takıldı. İnkârcı grup Ateşe girdiğinde Duhan 47 ve Saffat 55’de ateşin ta ortasına girdiğini görüyoruz. Ala 12. ayette Şaki olan (inkârcı) olan kişiye EN BÜYÜK ATEŞE girecek der. Biliyoruz ki azap da derece derece. Mesela münafıklar ateşin en altında en kötü yerindedir. Yani demem o ki gerçekten mümin olup nefsinin etkisi ile ateş suçu işleyenler eğer ki bağışlanmazsa Cehenneme girecek, hapis yatacak, ateşin korkusunu çekecek ateşe de günahı oranında girecek diyebilir miyiz? Durum onu gösteriyor ama en doğrusunu Allah bilir. Ateş ehline normal Cehennem ve ateşin yanında Allah’ın birde gazabı vardır. Lanetlemesi vardır. Yukarıda çokça gördük. Bir de Duhan 56 ayette Allah müminleri ateş azabından korumuştur der. Ali İmran 185’de Allah kimi Ateşin elinden çekip kurtarıp cennete korsa o kurtulmuştur der. Bunlar da 4/4’lük günahsız mümin değildir. Çünkü direk Cenneti hak etmiş ise Rabbim ne diye korudum desin o zaten hak etmişti. Ayrıca günahkâr hiç kimse yoktur. Bunları da bu şekilde değerlendirmek gerekir.

Rabbimizin çok bağışlayıcı ve esirgeyen, merhametli olduğunu zaten biliyoruz. Ama biz sanırım ayetleri yeterince incelemiyoruz. Rabbimiz günahları bağışlar eyvallah ama birde Merhametli davranıp cezaları hafifletebilir. Bunlar Kur’an’da var bu ayetler boşuna inmedi. Defalarca müminlerle inkârcıları bir tutmayacağını bildiren Rabbimiz 2/86,162 3/88, 16/85,35/36,40/49 gibi ayetlerde tamamı inkârcı olan kişilere Türkçe hafifletme anlamına gelen “yuhaffefu” kelimesini kullanmış yani onların azabını hafifletmeyeceğini bildirmiştir. Demek ki müminlerden dilediğini indirecek. Zaten 4/28’de yükünüzü hafifletmek istiyorum diyor. 2/178’de ise katil olan kişi için önce kısas vardır diyor sonra ise yükünüzü hafiflettim diyerek diyetle de kurtulabilirsiniz diyor. Yani ölüm cezasından para ya da mal verme cezasına düşüyor.

ATEŞ EHLİNİN GÖRECEĞİ CEHENNEM AZABI İLE GÜNAHKÂR MÜMİNLERİN GÖRECEĞİ CEHENNEM AZABI AYNI MI? 13. BÖLÜM

Bu da aynı değildir. Hicr 43’de Cehennemin 7 kapısından söz edilir. Kur’an’da geçen ateş çeşitleri şunlardır. Nar, Seira, Leza, sekar, cahim, haviye, hutame ve harik dediğimiz yangın anlamına gelen kelime vardır. Nar halen Arapçada kullanılan en yaygın kelime ve bildiğimiz ateştir. Yani diğer ateş çeşitlerini “Nar”ın özellikli halleri diyebiliriz. Nar’ı bunların dışında tuttuğumuzda 7 tane ateş çeşidi kalıyor

Bunlardan gerçek ateş olmayan sadece haviyedir. Karia suresinde içi, gönlü yakan bir pişmanlık ateşidir der. Yine Araf 9, Müminun 105’te ise tartıları hafif gelenlerin pişmanlık ateşini anlatır. Henüz ateşe girmediği için fiziki değildir bunu buradan anlıyoruz. Buna göre müminler ateşsiz bölüm olan buradan girmeli. Tabi ayet müteşabih olduğu için biz sadece yorum yaparız

Ama yukarıda gördüğümüz üzere Cehennemi tanıtan 10 un üzerinde ayette orada Arapça Bi’sel ya da Sa’et geçer bunlarda kötü istenmeyen bir şey anlamına gelir. Fakat bunlardan daha şiddetli daha berbat olanı vardır. Mesela Kaf 24-26’da inkârcı grubun Cehenneme sevkinde bu iki kelimenin dışında Türkçe yede geçmiş olan Şedid şiddetli azaba atın der. Rabbimizin gazabını zaten ayetten anlayabilirsiniz atın kelimesi bile 2 kere geçmiş. Yukarıda da gördük Rabbim müminlerle kafirleri bir tutmayacağını onlarca ayete belirtmiş. Yani bu müminleri illa affeder sıfırlar anlamında olmamalı azabı da af edebilir, hafifletebilir 12.bölümde gördük. Birçok ayette inkârcıların azabından hafifletme olmayacağını özellikle söylemiştir. Ateş dışındaki azaplara baktığımızda irin benzeri şeyler yeme, kaynar su dökülme, demir kırbaçlarla işkence vs. azapların hep inkârcılarla ilgili olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Yine Ali İmran 151’de ise inkârcılara kalplerine korku salacağız der. Rabbimiz Mümtehine 1, Bakara 98 ve bazı ayetlerde kâfirlerin düşmanı olduğunu belirtir. Hiç Allah’ın düşmanım diye belirttiği grupla günahkar mümin bir olur mu? Yani fiziki azabın yanında endişeleri de müminlerle kıyaslanamayacak kadar çok olacaktır.

Müminler için direk Cehenneme sevk ayeti yoktur. Ateşe sevk ayeti de yoktur. Ama biliyoruz ki müminlerde cehennem ve ateş suçu işleyebiliyor.

Mesela cinayetin cezası ebedi cehennemdir. Üstelik Allah’ın gazabı ve laneti vardır der. Onun da sevk ayeti yoktur. Bu konuda genel bir kaç ayet vardır o da Furkan 65-69 orada direk müminlere seslenerek yapmaması gereken günahlardan bir kesit sunmuş. Buna dayanılarak Sorgu alanında bekletilme gerekirse cehenneme ve ateşe girme olacaktır. Hemen peşinden gelen ayette ise Tevbe edenlerin durumunu düzeltenlerin kötülüklerini iyiliğe çevireceğini anlatıyor.

Casiye 10 ayet inkârcıların Cehennem azabının da Azim yani büyük olacağını anlatır. Furkan 34-35 onlar için Cehennem azabının Şerrun şerli, çok şiddetli olacağını anlatır. Aynı şey günahkar müminler için söylenmez

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 14. BÖLÜM

Genelde Rabbimizin merhameti ve bağışlayıcı yönü her zaman ön plandadır. Ama Ahkaf 31. ayet buna ‘değişik” bir iyi örnektir. Çünkü orada Rabbimiz Allah’ın kitaplarına uyanların GÜNAHLARINDAN BİR KISMINI bağışlayıp ELEM VERİCİ bir azaptan koruyacağını söylemiştir. Tabi bizim “gelenekselci toptancı” anlayışımız hemen bunu bütün günahların bağışlayacağı gibi ön yargıdan hareketle direk günahlarınızı diye yani tamamı diye çevirmişlerdir. Halbuki günahlar anlamına gelen Arapça żunûbikum önünde “min” edatı vardır. Min edatı bir kısmı anlamındadır. Sizler de araştırabilirsiniz. Önündeki kelimeye den, dan eki de verir. Mesela paramdan harcadım desem hepsini harcadım anlamı çıkmaz bir kısmı çıkar. Hepsini harcasam paramı harcadım derim. Y. Nuri Öztürk, Süleyman Ateş gibi hocalar bunu görmüş ve günahlarınızdan bir kısmını şeklinde tercüme etmiştir. Zaten orada hemen bağışladı Cennete koyacak sizi falan demiyor. Genelde günahları bağışlanan grubun hemen sonraki ayetlerde Altlarından ırmaklar akan Cennet diye ayetler devam eder burada öyle bir şey yok. Lütfen bunu biraz uzun düşünün kesinlikle anlarsınız. Yine Nahl 25 ayette saptıranlar saptırdıklarının günahlarından “bir kısmını” yükleniyorlar ve aynı “min”edatı orda da var. Bakara 271’de de aynı şekilde sadaka verenlerin günahlarından bir kısmının bağışlanmasından söz edilir ve yine “min” edatıyladır. Üstelik Ahzap 31’deki ayetin ilk muhatapları inancı doğru dürüst olmayan müşrik vs. kimseler. Allah günahlarından bir kısmını bağışladığında ne oluyor bu insanlar 4/4’lükmü oluyorlar. Hayır makalenin tamamını okuyanlar çok iyi bilirler ki Allah insanların imanlarını ölçüyor. İnancı tamsa bunlar kitabı sağdan alıp sorgusu devam ediyor (inşikak8)

Bu konuda Kitap ve terazi ayetleri diye ayrı bir makale var onları incelemenizi öneririz. Kitabı soldan alacaklar Yalnızca inkârcı ve Kur’an’dan yüz çevirenlerdir. Yine yukarıda gördük Ateş vb. azapların tamamı aynı kişileredir. Peki, bunların bireysel günahları ne olacak. Hiç mi başka bir günah işlemediler. Zerre kadar iyilik ve kötülük karşılığını bulacaktır. Kalan günahları Allah affedebilir. Sorgu alanında endişe ve korku ile bekletebilir yada Cehennem denen hapse atabilir.

Ama Allah Cenneti sadece inkârcı gruba haram kılmıştır. (Maide 72). Bakın günahkarlara demiyor, ya da Cehennemliklere demiyor. (bu da bir Cehennem ve ateş farkı)

Yukarıdaki ayeti tekrar incelersek Elem verici (acı verici) azap kelimesi fiziki azap anlamına gelmektedir. Elem kelimesini geçen bütün ayetleri tek tek incelediğimde istisna birkaç ayet hariç hep inkârcılara vereceği yani sonradan ayrıca ateş ve işkence (demir kırbaç, irin, kaynar su) gibi bunları gördüm. Burada çıkarılması gereken çok dersler var. Yani bir şeyin elem olabilmesi için gerçekten fiziki bir acı vermesi gerekir. Öyle de olmuş hep inkârcı grubu hedef alan Elim azap gelmiştir.2.çıkaracağımız sonuç ise Ateş çok çok önemli olduğu üstelik bir girenin bir daha çıkmaması anlamına geldiği için Rabbimizde bu konunun üstüne çok çok düşmüştür. Kur’an’da çok fazla sayıda Ateş kelimesi vardır. Yukarıda gördüğümüz şekilde değişik ayetlerde vahye uyun diyor, uymazsanız kâfir olursunuz diyor, uymayanlara azap var diyor, uymayanlara elim ve şiddetli azap var diyor, sonra somutlaştırarak ATEŞ var diyor, Sonra ise iyice netleştirerek üstüne basa basa uymayanlara çeşitli ayetlerde ALEVLİ, KIZGIN, KÖPÜRTÜLMÜŞ Ateş var diyor. Yani bir kişinin ateşte yanması hem de ebedi yanması için gereken tüm uyarılar fazlasıyla yapılıyor. Ayeti hatırlarsak LEYL 14-16 O ateşe en azgın kişiler girer demişti şimdi o ayetin kıymetini çok daha iyi anlayabiliyoruz. Furkan 65-70 arasını dikkatli okursanız orada müminlerinde işleyebileceği günahlardan bahseder ve ceza olarak CEHENNEM DER ATEŞ DEMEZ. Yine AZAP DER AMA ŞİDDETLİ VEYA ELİM DEMEZ. Bunlar tesadüf değil Ayet bunlar. Cehennem kötü bir mekân olmasına karşın günahkâr müminler için fiziki bir azap yoktur.

Azap deyince hemen direk ateş geliyor. Ama azap mahrumiyet ve ceza gibi anlamlara da gelir. Nitekim öncede yazdım. Kalem suresi 33 ayet ve öncesi dünyada iken bahçenin afete uğraması bir azap olarak tanıtılmıştır. Haşr 3’de sürgün bir azap kabul edilmiştir. Yine Yusuf 25-32 ayeti okursanız Yusuf için ya zindan ya da “elem” verici bir azap denmiş sonunda Rabbimizin desteğiyle zindan bir azap olmuş ve zindana atılmıştır. Zindan dışı elem verici azap ise bildiğimiz fiziki işkence idi.

Tamda ayetler nasıl örtüşüyor Cehenneme de kötü bir mekân demişti birçok ayette. Yani komple oranın mekânın adıdır Ateşli olan yerleri de vardır Rabbimiz kimin ateşe atılacağını tek tek bildirmiştir. Çünkü çok çok önemli bir konudur.

CEHENNEM VE ATEŞ AYNI MI? 15. BÖLÜM (BU SEFER AZABIN EN DİBİNE KADAR ARAŞTIRIYORUZ)

Lütfen özellikle bu bölümü dikkatle okuyunuz. Cehennem de ve Ateş de azap göreceklerin nasıl çok ayrıntılı bir şekilde açıklandığına şahit olacaksınız. Aşağıdaki ayetlerde muhatabın tamamına yakını inkârcı gruptur. Bu ayetler günahkar müminler için geçmez. Sadece bu bölümü inceleyen bile Cehennem ve Ateş farkını çok iyi anlar.

Allah bir konu çok çok önemliyse o da o da o konuyu çok çok önemli bir şekilde açar ve açıklar. Tabi özellikle Ateş azabı konusunu çok fazla açmış. Önce kâfirlere Azap demiş. Azap ceza, mahrumiyet hepsini içerir. Ateşte yanacaklar korkunç, dehşetli en büyük azabı görecekleri için sonra çok çeşitli ayetlerde AZİM azap demiş (3/105,176 ve çok sayıda ayet) (bu arada gerçekten Cehennem ve ateş zikredilmeden de büyük azap, elim azap, şiddetli azap gibi çok fazla ayet var yer kaplamasından dolayı az örnek veriyorum lütfen sizler de araştırın. Ben azap geçen cehennem geçen, ateş geçen hepsini tek tek düşünerek okuyarak bunları yazıyorum. Ali İmran 177, Bakara 10 ve birçok ayette ELİM AZAP demiş yani acıklı, can yakan şeklinde birçok ayette geçer. Burası çok önemlidir. Çünkü muhatap çeşitli işkenceler ve ateşe maruz kalacak. Mesela 36/18 ayette taşlama vb. olay Elim azap olarak adlandırılmıştır. Ali İmran 178 Bakara 90 ve pek çok ayette ise MUHİN yani Alçaltıcı bir azap vardır der. Hud 39, Tevbe 68 gibi ayetlerde ise MUKİM azap der yani sürekli azap, kalıcı azap anlamındadır. Bu ayetler Cehennemden/Ateşten çıkış olup olmadığının da büyük delili. Yine 11/39 ayette YUHZİHİ azap yani rezil edici.27/5’de ise SUUL azap yani kötü azap. Fatır 7, Talak 10 ve pek çok ayette ŞEDİD yani şiddetli, çetin azap. Bakın bunlar hep aynı grup yani inkârcılar.42/16 vb. de Allah’ın gazabı vardır der.41/50 vb. de GALİZ yani yoğun kaba azap var der. 22/9,22 vb. ayetlerde HARİK azap yani yakıcı, kavurucu azap der. Yani olay öyle ilerliyor ki bu azap çeşitlerini çok değişik şekillerde açıkladıktan sonra Cehennem diyor, Ateşli Cehennem diyor en son Ateş diyor. İşin altyapısını hazırlıyor. Çeşit çeşit açıklıyor. Bak o kadar ayetin üstüne 67/6 vb. çok ayette inkârcılara CEHENNEM AZABI vardır diyor.22/72 vb. çok sayıda ayette inkârcılara ateş diyor. (Cehennem azabını çektikten sonra bu sefer ateşe girecekler). Baştan verdiğimiz gibi Leyl 14/16’da ateşe ancak inkârcı vb. azgın gruplar girer. Ne diyordu bazı ayetlerde Rabbimiz size nice örnekler verdim der. Yani durup dururken keyfi bir şekilde hop ateşe atıp milleti yakmıyor. Ne ceza verecekse çok değişik örnekleriyle açıklıyor. Bu ayetler azap ayetlerinin başlangıcı sonra git gide somutlaşıyor. Ama müminlerin işlediği/işleyebileceği özellikle Furkan/65-69 arası ayetlerde ise hapis gibi tarif ettiği Cehennemden bahseder. Azap kelimesinde ise sadece azabı katlanır ve horlanmış bir şekilde kalakalır diyor Bakın inkârcılarınki gibi şiddetli azap demiyor, elim azap demiyor, kalıcı azap demiyor, kötü azap demiyor Şiddetli azap demiyor. Ne diyor kötü mekân Cehennem veya Horlanmış olarak orada veya sorgu yerinde kalakalmak. Tabi bu günahlardan değişik şekilde bazı ayetlerde de bahseder. Mesela Cinayet için Nisa 93 de ebedi Cehennemdir der. Allah’ın gazabı ve laneti vardır der. Yine de Ateş demez. Allah’ın yanında başka birine dua eden kimse ise şirke girmiş midir ya da girmemiş midir?

O konuya şimdilik girmek istemiyorum. Allah’ın yanında başka birinden yardım dilenen zaten Kur’an’ı tek kaynak olarak kabul etmiyordur ve onların cezası çok daha farklı olmalıdır. Beşer insanoğlu bile ülkesine, topluluğuna göre ceza sistemi oluştururken iyi kötü 1 yıl hapis der,10 yıl hapis der, müebbet der, ağırlaştırılmış müebbet der olmadı idam der hatta ceza ağırlaştıkça konu daha detaylandırılır mesela müebbedin yanında birde ağırlaştırılmış müebbet vardır. İdamın nasıl infaz olacağı mahkeme kararında vardır. Zehirli iğne, asma vs. gibi.

Yukarıda gördük Rabbimizde kılı kırk yararak en mükemmel şekilde ceza sistemi oluşturmuş ama Geleneğe göre bu hiç mi hiç araştırmadan direk Cehennem demişler onu da kavramları altüst edip hepsini ateş kabul etmişler ve millet hangi suçtan nasıl yargılanıp ne kadar ceza alacağını öğrenemez duruma getirmişlerdir. Kur’an apaçıktır. Cezalar önceden bellidir. Eksik ve yanlış bir terazi, kitabı soldan sağdan alma hesap günü anlayışıyla kimsede araştırma zahmetine girmeden bu duruma geldik. (Halbuki Terazisi hafif gelecekler ile kitabı soldan/arkadan alacakların yalnız inkârcı, müşrik ve azgınların olduğunu rahatlıkla görebilirler. Bakınız tam bir iman nasıl önemli eğer iman edip şükrederseniz Allah size neden azap etsin (Nisa 147) Bir de şu ayete bakın. İnkârcıların yaptığı boşa gider onlar için terazi bile kurulmaz (Kehf 105)

Terazi ve kitap ayetlerini okursanız zaten inkârcı ve yüz çevirenlerin kitabını soldan alacaklarını, kalan günahkâr müminlerin diğer günahları için kolay bir sorguyla yola devam edeceğini artık vakti geldiğinde cennete gireceklerini rahatlıkla anlayabilirsiniz. Önemli olan Kur’an’ın istediği şekilde tam iman edip en azından yolumuza orta halli olarak devam edebilmek

Diğer terazi, kader, müminler için güvenli cehennem mi konulu makaleleri incelemenizi öneririz.

Sorularınız için karaozo388@gmail.com

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.