SORU: Bir anne, çocuğu ne kadar da kötü olsa onu ateşe atar mı? Atmaz… Allah, kulunu bir annenin yavrusundan daha çok sever elbet. Peki, Allah neden kötüleri Cehennemde ateşe atıyor, onları cayır cayır yakıyor?
CEVAP: Şunu fark ettim ki; insan hiç olmayana değil de var olup da sonradan yok olana daha çok üzülüyor.
Mesela;
* Hiç çocuğu olmayan birisi çocuk sahibi olmak için uğraşır, tabi çocuğu olmadığı için üzülür; ama çocuğu olup da çocuğu ölen birisi artık yaşamak dahi istemez, sürekli o çocuğu aklına gelir ve hayat onun için zindan gibi olmuştur.
* Fakir birisi, parası az olduğu için elbet üzülür; ama zengin bir iş adamının iflas edip de fakir hale gelmesiyle belki de o adam intihar edecektir. Yani ikisi de üzülür elbet, ama üzülme kat sayıları sizce aynı mı?
Allah; Rahman (özünde merhamet sahibi) ve Rahimdir (işinde merhametli). Böyle bir Rabbimiz var. Tabi şimdi O’nun Kahhar (Kahredici), Zuntikam (İntikam alıcı) gibi sıfatları da var diyeceksiniz. Tabi ki Allah zalimlerle mazlumları ayıracak, tabi ki Muhammed ile Leheb’i ayıracak, tabi ki kötülerin yaptıkları yanına kâr kalmayacak, tabi ki kötülere ceza verecek… Ama şunu unutmayalım: Kur’an’ın dili özellikle de ahiret hayatıyla olan ayetlerin tamamı müteşabihtir; yani dünya hayatındaki benzerleriyle teşbih sanatı kullanarak bize anlatılıyor…
Mesela Cennete gireceklere yine Dünya nimetleri sayılıyor: orada üzümler, kadehler, iri gözlü Huriler vs… Bu anlatımlar dünya hayatında bize bir şeyler anlatıyor ve Rabbimiz de biz onları bildiğimiz için yine o örneklerle bize anlatıyor. Ahirette de hiç bilmediğimiz aklımıza bile gelmeyecekler şeyler var. Peki, bunu biz bilmiyoruz ve bize Rabbimiz nasıl anlatacak? Tabi ki bildiğimiz, bizzat tanık olduğumuz örnekler üzerinden benzetme yaparak… (Dikkatinizi çektiyse erkek egemen bir toplulukta yine onların anlayışına göre, yoksa erkeklere Huri var da kadınlara ne var? Onlara da Huri var merak etmeyin. Bazıları onlara da “Gılman” var diyorlar, Gılman ile ilgili ayetleri detaylı incelersek onun da erkeklere çıkacağı görülür; ama şimdi konumuz bu değil. Ahirette bugünkü anlamda dişilik erkeklik olmayacak. Ha ne olacak, nasıl olacak Allah’tan başka kimse bilemez.). Ahiret ayetlerinin tamamı müteşabih, tamamı o günün insanının aklına, duygusuna, zevkine, inancına göre hitap ediyor.
Mesela siz zaman makinasıyla 1000 sene geriye gittiğinizi düşünün. Onlara uçağı anlatacaksınız. Ne dersiniz onlara: “Bakın, ilerde bir araç yapılacak ve kuş gibi havada süzülerek ilerleyecek dersiniz. Bakın insanların bildiği bir şey üzerinden benzetme yaparak onu anlatmaya çalıştınız.
Peki, o anlatacağınız her ne ise insanın muhayyelesine bile gelmiyorsa ne yaparsınız?
İşte Kur’an’da Cennet de Cehennem de bu şekilde anlatılmıştır. Cennet ve Cehennem bizim tahayyül dahi edemeyeceğimiz bir yer. Kur’an’da aklımıza, hayalimize dahi gelmeyecek bir yeri bize nasıl anlatacak? Tabi ki teşbihler üzerinden.
Araplar çöl sıcağının etkisiyle kavruluyor. Arapların en nefret ettiği azab ateşte yanmaktır. Ateş denildiği zaman akla ilk gelen şey kavurucu sıcaktır. O nedenle Kur’an’da Cehennem hep ateşlerle doludur.
Gidin İzlandalı birine sorun, onun da en nefret ettiği azab donmaktır; çünkü buzullardan bunalmıştır artık. Ateş onun için yanmak kavrulmaktan ziyade, ateş duyduğunda onun ilk aklına gelen kavrulmak değildir, ısınmaktır.
İşte Allah’ın tüm vahiyleri nereye inmişse, o toplumun kültürleri ne ise onun üzerinden bir şeyler anlatmaya çalışır. Örneklerini, benzetmelerini hep onların tasavvurları üzerine inşa eder.
Kur’an’daki Ateş ile ilgili tüm ayetleri çıkararak şöyle bir yazı yazmıştım:
https://mehmetselvi.wordpress.com/2018/04/16/nar-ates-kavrami-kenan-esen/
Bu yazıda ateşin ne manaya geldiği, neyi temsil ettiğini örneklerle, delillerle açıkladım. Okumanızı önemle istirham ediyorum. Okumak istemeyenler için de kısaca; Ateş: Kur’an’da sıkıntı, fitne, fesat veren her şey için kullanılmıştır.
O nedenle ben Allah’ın Cehennemde insanları cayır cayır yakarak işkence edercesine ve bir de sonsuz kere onları helak edeceğine inanmıyorum. Ama dünyada tüm parasını kaybedip de intiharı düşünen birisi ne kadar azab hissetmişse, ondan kat be kat azab olacaktır. Yavrusu ölmüş bir anne ne kadar kahroluyorsa ondan kat be kat daha çok kahrolacaktır. İşte ilk başta verdiğim örnekler üzerinden gidersek; zira onların kaçırdığı Cennet onlara gösterilip neler kaybettiğini görecekler. Tabi onlar sıkıntı da çekecek, işte Kur’an’daki ateş budur zaten. Hem de ne sıkıntı, biz gerçek mahiyetini bilemiyoruz. Aman oh be Cehennemde ateş yokmuş, o zaman her türlü pisliği yapalım diye küçük görülemeyecek bir sıkıntı var.
Sözün özü; Allah zulmedici değildir, kimseye işkence çektirmek için ateşe atıp, onunla eğlenmez; ama zalimle mazlumu da ayırır, hiçbir insanı aynı kefede görmez. İşte onun için bu dünya hayatı sınavdır.
İKTİBASLAR 